Union [Noun] İngilizce örnek cümle

Union sesli dinle

union (n)

beraberlik

union may agree : sendika kabul edebilir

union may claim : sendika iddia edebilir

union may express : sendika ifade edebilir

union may negotiate : sendika görüşebilir

union may refuse : sendika reddedebilir

union may reject : sendika reddedebilir

union may represent : sendika temsil edebilir

union may support : sendika destekleyebilir

union may threaten : sendika tehdit edebilir

allow union : sendikaya izin vermek

create union : birlik oluşturmak

join union : birliğe|sendikaya katılmak

organize union : sendika düzenlemek

monetary union : para birliği

political union : siyasal birlik

set up union : sendika kurmak

belong to union : birliğe ait olmak

union power : sendika gücü

trade union : işçi sendikası

teacher union : öğretmen sendikası