Upper [Adjective] İngilizce örnek cümle

Upper sesli dinle

upper (n)

upper (adj)

üstteki

upper arm : üst kol

upper atmosphere : üst atmosfer

upper back : üst sırt

upper body : üst vücut

upper chest : üst göğüs

upper class : üst (zengin) sınıf

upper end : üst uç

upper gum : üst diş eti

upper intestine : üst bağırsak

upper jaw : üst çene

upper layer : üst katman

upper leg : üst bacak

upper level : üst seviye

upper limit : üst sınır

upper lip : üst dudak

upper management : üst yönetim

upper part : üst kısım

upper portion : üst düzey/kısım

upper storey : üst/yukarı kat

upper part of the abdomen : karnın üst kısmı