Assumption [Noun] İngilizce örnek cümle

Assumption sesli dinle

assumption (n)

sanı, zan

The research shatters previous assumptions about the disease’s origins and how it spread.

Araştırma, hastalığın kökenleri ve nasıl yayıldığına dair önceki varsayımları alt üst ediyor.

assumption may underlie : varsayım altında yatabilir

assumption may underpin : varsayım temelini oluşturabilir

accept assumption : varsayımı kabul etmek

challenge assumption : varsayımı sorgulamak

make assumption : varsayımda bulunmak

question assumption : varsayımı sorgulamak

common assumption : yaygın varsayım

correct assumption : doğru varsayım

incorrect assumption : yanlış varsayım

key assumption : temel varsayım

reasonable assumption : makul varsayım

underlying assumption : altında yatan varsayım

valid assumption : geçerli varsayım

widespread assumption : yaygın varsayım

basic assumption : temel varsayım

widely held assumption : yaygın olarak kabul edilen varsayım

commonly held assumption : ortak kabul görmüş varsayım

certain assumptions : belli varsayımlar

fundamental assumption : temel varsayım

assumption about : …hakkında varsayım