baby may cry
:
bebek ağlayabilir
baby may dribble
:
bebek salya akıtabilir
baby may drool
:
bebeğin salyası akabilir
baby may feed
:
bebek beslenebilir
baby may grow
:
bebek büyüyebilir
baby may gurgle
:
bebek agulayabilir
baby may kick
:
bebek tekmeleyebilir
baby may move
:
bebek hareket edebilir
baby may nurse
:
bebek meme emebilir
baby may scream
:
bebek çığlık atabilir
baby may sleep
:
bebek uyuyabilir
baby may suck
:
bebek emebilir
baby may toddle
:
bebek tıpış tıpış yürüyebilir
baby may wail
:
bebek ağlayabilir
baby may walk
:
bebek yürüyebilir
abandon baby
:
bebeği terk etmek
adopt baby
:
bebek evlat edinmek
bath baby
:
bebeği yıkamak
bathe baby
:
bebeği yıkamak
bottle-feed baby
:
bebeği biberonla beslemek
breast-feed baby
:
bebek emzirmek
burp baby
:
bebeğin gazını çıkartmak
carry baby
:
hamile olmak
change baby
:
bebek bezini değiştirmek
comfort baby
:
bebeği yatıştırmak
conceive baby
:
hamile kalmak
cradle baby
:
bebeği kollarına almak
cuddle baby
:
bebeği kucaklamak
deliver a baby
:
bebek doğurmak
expect baby
:
bebek beklemek
feed a baby
:
bebeği doyurmak / mama vermek
have baby
:
çocuk sahibi olmak
hold baby
:
bebeği tutmak
kiss baby
:
bebeği öpmek
lose baby
:
bebeği kaybetmek
make baby
:
bebek yapmak
name baby
:
bebeğe isim koymak
nurse baby
:
bebek emzirmek
produce baby
:
bebek/yavru dünyaya getirmek
rock baby
:
bebeği sallamak
swaddle baby
:
bebeği kundaklamak
take baby
:
bebeği almak
want baby
:
çocuk istemek
wean baby
:
bebeği sütten kesmek
low-birthweight baby
:
düşük doğum ağırlıklı bebek
abandoned baby
:
terk edilmiş bebek
beautiful baby
:
güzel bebek
big baby
:
koca bebek
bonny baby
:
güzel/sağlıklı bebek
bouncing baby
:
sağlıklı bebek
colicky baby
:
sancılı/karın ağrısı çeken bebek
contented baby
:
halinden memnun bebek
crying baby
:
ağlayan bebek
cute baby
:
sevimli bebek
good baby
:
halinden memnun bebek
growing baby
:
büyüyen bebek
healthy baby
:
sağlıklı bebek
illegitimate baby
:
gayri meşru bebek
little baby
:
küçük bebek
lovely baby
:
sevimli bebek
new baby
:
yeni doğmuş bebek
newborn baby
:
yeni doğmuş bebek
normal baby
:
normal bebek
perfect baby
:
memnun bebek
premature baby
:
erken doğan bebek
sleeping baby
:
uyuyan bebek
small baby
:
küçük/düşük kilolu bebek
stillborn baby
:
ölü doğan bebek
tiny baby
:
küçücük/yeni doğmuş bebek
unborn baby
:
doğmamış bebek
unwanted baby
:
istenmeyen bebek
young baby
:
genç bebek, yavru
bottle-fed baby
:
biberonla beslenen bebek
breastfed baby
:
emzirilen bebek
screaming baby
:
çığlık atan/ağlayan bebek
preterm baby
:
erken doğan bebek
full-term baby
:
zamanında doğan bebek
baby may grow up
:
bebek büyüyebilir
baby may sit up
:
bebek dik oturabilir
pick up baby
:
bebeği almak
care for baby
:
bebek bakmak
look after baby
:
bebek bakmak
play with baby
:
bebekle oynamak
baby may spit up
:
bebek kusabilir
baby tooth
:
süt dişi
three-day-old baby
:
üç günlük bebek
six-week-old baby
:
altı haftalık bebek
ten-month-old baby
:
on aylık bebek
test-tube baby
:
tüp bebek
war baby
:
savaşta doğan bebek
give birth to a baby
:
bebek/yavru dünyaya getirmek
put a baby up for adoption
:
bir bebeği evlatlık vermek
give a baby up for adoption
:
bebeği evlatlık vermek
baby may be born
:
bebek doğabilir
baby may be sick
:
bebek kusabilir
baby may be teething
:
bebek diş çıkarıyor olabilir
baby may take his/her first steps
:
bebek ilk adımlarını atabilir
baby boy
:
erkek bebek
baby girl
:
kız bebek
baby brother
:
bebek erkek kardeş
baby sister
:
bebek kız kardeş
baby son
:
bebek erkek evlat
baby daughter
:
bebek kız evlat
baby bird
:
yavru kuş
baby rabbit
:
yavru tavşan
baby clothes
:
bebek giysisi
baby food
:
bebek maması
baby formula
:
bebek maması
baby milk
:
bebek maması
baby lotion
:
bebek losyonu
baby oil
:
bebek yağı
baby powder
:
bebek pudrası
baby buggy
:
bebek arabası
baby carrier
:
bebek taşıyıcı, kanguru
baby stroller
:
bebek arabası
baby carriage
:
bebek arabası
baby alarm
:
bebek telsizi
baby monitor
:
bebek telsizi
baby bath
:
bebek yıkama
baby talk
:
bebek konuşması
baby unit
:
bebek ünitesi
baby shower
:
(doğumdan önce) hediye partisi
baby boom
:
doğum patlaması
sleep like a baby
:
bebek gibi/mışıl mışıl uyumak
cry like a baby
:
bebek gibi ağlamak
push baby carriage
:
bebek arabasını itmek
baby boomer
:
1945-1965 arasında doğan kimse
be pregnant with someone's baby
:
birinin bebeğini taşımak
be pregnant with first baby
:
ilk çocuğuna hamile olmak
be pregnant with second baby
:
ikinci çocuğuna hamile olmak
Daha az gör