Be about to do [Phrase] İngilizce örnek cümle

Be About To Do sesli dinle

be about to do (phr)

...mek üzere, ...eşiğinde, ...ya yüz tutmak, neredeyse ... yapmak

I was about to go to bed when the phone rang.

Telefon çaldığında yatmak üzereydim.

When I was about to leave, it began to rain.

Tam çıkmak üzereyken yağmur yağmaya başladı.

Thanks for calling. I was just about to call you.

Aradığın için teşekkürler. Ben de seni aramak üzereydim.

be about to happen : eli kulağında

be about to die : ölmek üzere

be about to cry : neredeyse ağlamak

be about to be forgotten : unutulmaya yüz tutmak

be about to finish : bitmez üzere

be about to arrive : varmak üzere

be about to start : başlamak üzere

be about to come : gelmek üzere