Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Calling ne demek?

Calling ne demek? Calling ne anlama gelir? Calling İngilizce örnek cümle. Calling eş anlamlıları.

    call (v)

    adlandırmak

    demek, çağırmak, isimlendirmek

    Calling (v) ingilizce örnek cümle

    A hundred years is called a century.

    Yüz yıla asır denir.

    A woman whose husband is dead is called a widow.

    Kocası ölmüş bir kadına dul denir.

    Blind people read by using a system of raised dots called Braille.

    Kör insanlar, Braille adı verilen kabartılmış nokta sistemini kullanarak okurlar.

    telefon etmek

    telefonla aramak, aramak

    Calling (v) ingilizce örnek cümle

    Don't forget to call me as soon as you arrive there.

    Oraya varır varmaz beni aramayı unutma.

    çağırmak

    seslenmek, bağırmak

    Calling (v) ingilizce örnek cümle

    When he got sick, his wife called a doctor right away.

    Hastalanınca karısı hemen bir doktor çağırdı.

    The teacher called her students into her room.

    Öğretmen öğrencilerini odasına çağırdı.

    Calling (n) Collocations

    critic may call : eleştirmen çağırabilir
    duty may call : Görev çağırabilir
    judge may call : hakim çağırabilir
    prosecution may call : davacı çağırabilir
    viewer may call : izleyici arayabilir
    66 Örnek daha
    voice may call : ses söyleyebilir
    call assembly : toplantıya çağırmak
    call attention : dikkat çekmek
    call cab : taksi çağırmak
    call ceasefire : ateşkese davet etmek
    call conference : konferansa çağırmak
    call congress : kongreye çağırmak
    call coward : korkak denmek
    call desk : masaya çağırmak
    call doctor : doktor çağırmak
    call an election : seçime gitmek
    call elevator : asansör çağırmak
    call fire brigade : itfaiyeyi aramak
    call firefighter : itfaiyeci çağırmak
    call fool : aptal demek
    call foul : faul vermek
    call greeting : selam vermek
    call halt : molaya/araya davet etmek
    call head : turayı seçmek
    call hotline : çağrı hattını aramak
    call idiot : aptal demek
    call inspector : denetçi çağırmak
    call liar : yalancı demek
    call meeting : toplantıya çağırmak
    call name : adıyla çağırmak
    call news conference : basın toplantısına çağırmak
    call number : telefon numarası söylemek
    call office : ofisi aramak
    call phone : telefon etmek
    call pitch : atışa çağırmak
    call play : oyuna çağırmak
    call police : polisi aramak
    call policeman : polis çağırmak
    call press conference : basın toplantısına çağırmak
    call realtor : emlakçı çağırmak
    call reception : resepsiyona çağırmak
    call recess : araya/molaya davet etmek
    call referendum : referanduma çağırmak
    call register : kaydını almak
    call retreat : geri çekilmeye çağırmak
    call roll : yoklama yapmak
    call servant : hizmetçiyi çağırmak
    call session : oturuma çağırmak
    call stoppage : greve çağırmak
    call strike : greve çağırmak
    call summit : (toplantı)zirveye çağırmak
    call switchboard : telefon santralini aramak
    call taxi : taksi çağırmak
    call toss : yazı turaya çağırmak
    call traitor : vatan haini diye çağırmak
    call truce : ateşkese çağırmak
    call vet : veterineri aramak
    call veterinarian : veteriner çağırmak
    call waiter : garsonu çağırmak
    call waitress : garsonu çağırmak
    call witness : tanığı çağırmak
    call affectionately : sevgiyle çağırmak
    call collect : ödemeli telefon etmek
    call collectively : toplu olarak aramak
    call commonly : yaygın olarak çağırmak/isimlendirmek
    call formerly : önceden çağrı yapmak
    frequently call : sıklıkla aramak
    call originally : başlangıçta aramak
    call variously : çeşitli çağrı
    call by name : adıyla hitap etmek, seslenmek
    be called to the Bar : avukat olmak
    Daha az gör

    Calling (n) Preposition Kullanımları

    call to : ...yı aramak, çağırmak
    call by : ...ile adlandırmak
    calling (n)

    meslek

    severek yaptığı iş, görev aşkı, uzmanlık alanı