Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Difference ne demek?

Difference ne demek? Difference ne anlama gelir? Difference İngilizce örnek cümle. Difference eş anlamlıları.

    difference (n)

    fark

    ayrım, farklılık

    Difference (n) ingilizce örnek cümle

    A careful observation will show you the difference.

    Dikkatli bir gözlem size farkı gösterecektir.

    By looking closely, I could see the subtle difference between the twins.

    Yakından bakınca ikizler arasındaki ince farkı görebiliyordum.

    There is a huge time difference between India and America.

    Hindistan ve Amerika arasında büyük bir zaman farkı var.

    Differences with college rules will be noted.

    Üniversite kurallarındaki farklılıklar not edilecektir.

    Changes in technology made an enormous difference.

    Teknolojideki değişiklikler muazzam bir fark yarattı.

    uyuşmazlık

    anlaşmazlık, fikir ayrılığı

    Difference (n) ingilizce örnek cümle

    The meeting did not result in a resolution to their differences.

    Toplantı, onların uyuşmazlıklarına bir çözümle sonuçlanmadı.

    Difference (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, fark anlamında kullanılabilir.
    difference (n) : fark, uyuşmazlık
    contrast (n) : fark
    distinction (n) : ayrım
    discrepancy (n) : tutarsızlık
    disparity (n) : farklılık
    dissimilarity (n) : fark


    Difference (n) Collocations

    appreciate difference : farkın farkında olmak
    compare difference : farkı karşılaştırmak
    demonstrate difference : farkı göstermek
    detect difference : farkı saptamak
    emphasize difference : farkı vurgulamak
    94 Örnek daha
    exaggerate difference : farkı abartmak
    examine difference : farkı incelemek
    exhibit difference : farkı göstermek
    explain difference : farkı açıklamak
    explore difference : farkı keşfetmek
    feel difference : farkı hissetmek
    find difference : fark bulmak
    highlight difference : farkı vurgulamak
    illustrate difference : farkı göstermek
    indicate difference : farkı belirtmek
    know difference : farkı bilmek
    make a difference : fark yaratmak
    mark difference : farkı yansıtmak
    note difference : farkı not etmek
    notice difference : farkı fark etmek
    observe difference : farkı gözlemlemek/fark etmek
    pay difference : farkı ödemek
    perceive difference : farkı algılamak
    pocket difference : farkı cebe atmak
    recognize difference : farkı tanımak
    reconcile difference : uyuşmazlığı gidermek
    reflect difference : farkı yansıtmak
    resolve difference : uyuşmazlığı çözmek
    reveal difference : farkı ortaya çıkarmak
    see difference : farkı görmek
    settle difference : uyuşmazlığı çözmek
    show difference : farkı göstermek
    spot difference : farkı fark etmek
    stress difference : farkı vurgulamak
    tell the difference : ayırt etmek
    underline difference : farkın altını çizmek
    understand difference : farkı anlamak
    apparent difference : belirgin fark
    big difference : büyük fark
    broad difference : büyük fark
    clear difference : net fark
    considerable difference : önemli fark
    crucial difference : önemli fark
    cultural difference : kültürel fark
    great difference : büyük fark
    historical difference : tarihsel fark
    huge difference : büyük fark
    ideological difference : ideolojik fark
    important difference : önemli fark
    irreconcilable difference : şiddetli geçimsizlik
    key difference : temel fark
    large difference : büyük fark
    main difference : temel fark
    major difference : büyük fark
    marked difference : belirgin fark
    minor difference : küçük/önemsiz fark
    national difference : ulusal fark
    noticeable difference : fark edilebilir fark
    obvious difference : bariz fark
    outstanding difference : göze çarpan fark
    physical difference : fiziksel fark
    political difference : politik fark
    potential difference : potansiyel fark
    profound difference : derin fark
    psychological difference : psikolojik fark
    qualitative difference : niteliksel fark
    racial difference : ırksal fark
    radical difference : köklü fark
    real difference : gerçek fark
    regional differences : bölgesel farklar
    serious difference : ciddi fark
    significant difference : önemli fark
    slight difference : küçük fark
    small difference : küçük fark
    social difference : toplumsal fark
    statistical difference : istatistiksel fark
    striking difference : göze çarpan fark
    structural difference : yapısal fark
    substantial difference : önemli fark
    subtle difference : ince fark
    vast difference : büyük fark
    wide difference : büyük fark
    ethnic difference : etnik fark
    genetic difference : genetik fark
    distinct difference : belirgin fark
    dramatic difference : çarpıcı fark
    enormous difference : büyük fark
    essential difference : temel fark
    fundamental difference : temel fark
    basic difference : temel fark
    observed difference : gözlenen/gözlemlenmiş fark
    make up the difference : farkı kapatmak
    sexual difference : cinsel fark
    focus on difference : fark üzerine odaklanmak
    look at difference : farka bakmak
    patch up difference : uyuşmazlığı çözmek
    put aside difference : uyuşmazlığı bir kenara koymak
    class differences : sınıf farklılıkları
    temperature difference : sıcaklık farkı
    Daha az gör

    Difference (n) Preposition Kullanımları

    difference from : ...dan farkı
    difference in : ...bakımından farklılık
    difference of : ... farklılığı
    difference with : ...daki farklılık
    difference as to : ... konusunda uyuşmazlık, farklılık
    3 Örnek daha
    difference over : ... konusunda uyuşmazlık, farklılık
    difference among : ... arasında farklılık
    difference between : …arasındaki fark
    Daha az gör