![Excuse [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Excuse [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Excuse ne demek?
Excuse ne demek? Excuse ne anlama gelir? Excuse İngilizce örnek cümle. Excuse eş anlamlıları.
excuse
(v)
mazur görmek
bağışlamak, affetmekExcuse (v) ingilizce örnek cümle
My boss didn't excuse me for coming late to the meeting.
Patronum toplantıya geç geldiğim için beni mazur görmedi.
The teacher excused me for being late for class.
Öğretmen derse geç kaldığım için beni mazur gördü.
Excuse (n) Collocations
excuse behaviour
:
davranışı mazur görmek
excuse
(n)
mazeret
gerekçe, bahane, özürExcuse (n) ingilizce örnek cümle
He used a headache as an excuse for leaving early.
Erken ayrılmak için bir baş ağrısını bahane etti.
I spilled my drink on purpose. I needed an excuse to leave the room.
İçeceğimi bilerek döktüm. Odadan çıkmak için bir bahaneye ihtiyacım vardı.
Excuse (n) Collocations
accept excuse
:
mazereti/özrü kabul etmek
become excuse
:
mazeret olmak
believe excuse
:
mazerete inanmak
buy excuse
:
özrü kabul etmek
create excuse
:
mazeret yaratmak
52 Örnek daha
find excuse
:
bahane bulmak
give excuse
:
bahene göstermek
have excuse
:
özür dilerim
hear excuse
:
özür mazeret duymak
invent excuse
:
mazeret uydurmak
make excuse
:
özür dilemek
mumble excuse
:
mazeret gevelemek
need excuse
:
mazerete ihtiyacı olmak
offer excuse
:
mazeret sunmak
provide excuse
:
mazeret uydurmak
reject excuse
:
mazereti reddetmek
slightest excuse
:
en ufak bir bahane
every excuse
:
her bahane
acceptable excuse
:
kabul edilebilir bahane
bad excuse
:
kötü mazeret
built-in excuse
:
hazır, uydurma bahane
convenient excuse
:
uygun bahane
convincing excuse
:
ikna edici mazeret
decent excuse
:
iyi mazeret
good excuse
:
güzel bahane
great excuse
:
büyük bahane
handy excuse
:
işe yarayan bahane
lame excuse
:
sudan mazeret
legitimate excuse
:
meşru mazeret
lousy excuse
:
berbat mazeret
miserable excuse
:
sefil bahane
pathetic excuse
:
acıklı mazeret
perfect excuse
:
mükemmel bahane
pitiful excuse
:
acınacak mazeret
plausible excuse
:
makul mazeret
poor excuse
:
kötü bahane
possible excuse
:
olası mazeret
reasonable excuse
:
makul bahane
ridiculous excuse
:
saçma bahane
sad excuse
:
üzücü bahane
sorry excuse
:
hüzünlü bahane
standard excuse
:
standart mazeret
stupid excuse
:
aptal mazeret
usual excuse
:
olağan mazeret
valid excuse
:
geçerli sebep/özür
weak excuse
:
zayıf bahane
wonderful excuse
:
harika bahane
dumb excuse
:
aptal bahane
easy excuse
:
kolay bahane
feeble excuse
:
güçsüz bahane
flimsy excuse
:
sudan bahane
excellent excuse
:
mükemmel mazeret
make up an excuse
:
bahane uydurmak
look for an excuse
:
mazeret aramak
run out of excuse
:
bahanesi tükenmek
think of an excuse
:
bir mazeret düşünmek
think up an excuse
:
bir mazeret bulmak
Daha az gör
Excuse (n) Preposition Kullanımları
excuse for
:
... için mazeret
Excuse ile Bağlantılı Kelimeler
Yükleniyor...
