Extent [Noun] İngilizce örnek cümle

Extent sesli dinle

extent (n)

ölçü, önem, miktar

The extent of slavery within Africa and the trade in slaves to other regions is not known precisely.

Afrika içindeki köleliğin derecesi ve kölelerin diğer bölgelere olan ticareti tam olarak bilinmemektedir.

acknowledge extent : kapsamı/ölçüyü kabul etmek

affect extent : kapsamı etkilemek

appreciate extent : kapsamının farkında olmak

assess extent : kapsamı değerlendirmek

calculate extent : kapsamını hesaplamak/değerlendirmek

clarify extent : kapsamı netleştirmek

define extent : kapsamı tanımlamak

estimate extent : boyut tahmin etmek

evaluate extent : kapsamı değerlendirmek

identify extent : kapsamı tanımlamak

indicate extent : kapsamı belirtmek

investigate extent : kapsamını araştırmak

limit extent : kapsamı sınırlandırmak

overestimate extent : aşırı değerlendirmek

realize extent : kapsamı anlamak

reveal extent : kapsamını ortaya koymak

underestimate extent : az değerlendirmek

full extent : tam boyut

considerable extent : önemli ölçüde

to a great extent : büyük ölçüde

to a … extent : … dereceye kadar

in extent : ölçüde