Fast [Adjective] İngilizce örnek cümle

fast (v)

oruç tutmak

fast (n)

oruç

break fast : oruç bozmak

observe fast : oruç tutmak

fast (adv)

hızlıca

hızlı, hızlı bir şekilde

fast asleep : derin uykuya dalmış

breathe fast : hızlıca nefes alıp vermek

change fast : hızlı bir şekilde değişmek

decline fast : hızla azalmak/gerilemek

drive fast : hızlı sürmek

5 Örnek daha

grow fast : hızlı büyümek

rise fast : hızlıca yükselmek

run fast : hızlı koşmak

spread fast : hızlıca yayılmak

walk fast : hızlı yürümek

Daha az gör

fast (adj)

hızlı

süratli, çabuk

Fast (adj) Eş anlamlıları

Bu kelimeler; hızlı, çabuk anlamında kullanılabilir.

fast (adj) : hızlı
rapid (adj) : hızlı
speedy (adj) : hızlı
quick (adj) : çabuk
prompt (adj) : çabuk
swift (adj) : süratli

amazingly fast : inanılmaz hızlı

awfully fast : son derece hızlı

dangerously fast : tehlikeli hızlı

incredibly fast : inanılmaz derecede hızlı

particularly fast : özellikle hızlı

23 Örnek daha

relatively fast : nispeten hızlı

remarkably fast : inanılmaz derecede hızlı

slightly fast : biraz hızlı

surprisingly fast : şaşırtıcı derecede hızlı

exceptionally fast : müthiş derecede hızlı

extremely fast : son derece hızlı

fast acceleration : hızlı ivme

fast access : hızlı erişim

fast delivery : hızlı teslimat

fast food : hazır yiyecek

fast growth : hızlı büyüme

fast learner : hızlı öğrenen

fast link : hızlı bağlantı

fast rate : hızlı oran

fast reaction : hızlı reaksiyon

fast reactor : hızlı reaktör

fast recovery : hızlı iyileşme

fast rhythm : hızlı ritim

fast route : hızlı rota

fast speed : süratlı hız

fast stretch : hızlı streç

fast turnover : hızlı devir oranı

as fast as lightning : şimşek gibi | ok gibi | çok hızlı

Daha az gör

Fast ne demek?

Fast ne demek? Fast ne anlama gelir? Fast İngilizce örnek cümle. Fast eş anlamlıları.

Fast sesli dinle

oruç tutmak

oruç

Fast (adj) Collocations

hızlıca

Fast (adj) Collocations

hızlı

Fast (adj) Eş anlamlıları

Fast (adj) Collocations