Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Fighting ne demek?

Fighting ne demek? Fighting ne anlama gelir? Fighting İngilizce örnek cümle. Fighting eş anlamlıları.

    fight (v)

    savaşmak

    kavga etmek

    dövüşmek, tartışmak, mücadele etmek

    mücadele etmek

    savaşmak, durdurmaya çalışmak

    Fighting (v) ingilizce örnek cümle

    Powerful vegetables like broccoli, Brussels sprouts and cabbage fight against colon, breast and prostate gland cancer.

    Brokoli, Brüksel lahanası ve lahana gibi güçlü sebzeler kolon, göğüs ve prostat bezi kanserine karşı savaşır.

    Fighting (n) Collocations

    army may fight : ordu savaşabilir
    firefighter may fight : itfaiyeci mücadele edebilir
    hero may fight : kahraman savaşabilir
    military may fight : asker mücadele edebilir
    protester may fight : protestocu mücadele edebilir
    41 Örnek daha
    rebel may fight : isyancı savaşabilir
    soldier may fight : asker savaşabilir
    troops may fight : askeri birlik savaşabilir
    veteran may fight : kıdemli asker mücadele edebilir
    warrior may fight : savaşçı mücadele edebilir
    fight army : ordu ile savaşmak
    fight bacteria : bakteri ile mücadele etmek
    fight battle : savaşmak
    fight cancer : kanserle savaşmak
    fight corruption : yolsuzlukla mücadele etmek
    fight crime : suçla mücadele etmek
    fight disease : hastalıkla mücadele etmek
    fight an election : seçimde adaylığını koymak
    fight enemy : düşmanla savaşmak
    fight fire : yangınla mücadele etmek
    fight illness : hastalıkla savaşmak
    fight infection : enfeksiyonla mücadele etmek
    fight inflation : enflasyonla mücadele etmek
    fight injustice : haksızlıkla mücadele etmek
    fight menace : tehditle mücadele etmek
    fight monster : canavarla savaşmak
    fight oppression : baskıyla mücadele etmek
    fight pollution : kirlilikle mücadele etmek
    fight poverty : yoksullukla mücadele etmek
    fight prejudice : önyargılı mücadele etmek
    fight rebel : isyancılarla mücadele etmek
    fight revolution : devrimle savaşmak
    fight system : sistemle savaşmak
    fight terrorism : terörizmle mücadele etmek
    fight urge : istek ile mücadele etmek
    fight virus : virüsle savaşmak
    fight war : savaş yapmak
    fight bitterly : acı bir şekilde dövüşmek
    fight bravely : cesurca savaşmak
    fight constantly : sürekli kavga etmek
    fight desperately : her şeyi göze alarak savaşmak
    fight effectively : etkin mücadele etmek
    fight gallantly : cesurca mücadele etmek
    fight successfully : başarılı bir şekilde savaşmak
    fight valiantly : cesurca savaşmak
    fighting ability : dövüş yeteneği
    Daha az gör

    Fighting (n) Preposition Kullanımları

    fight alongside : ... yanında kavga etmek
    fight with : ... ile kavga etmek
    fight against : …ya karşı savaşmak
    fight for : …için savaşmak
    fight about : ... hakkında kavga etmek
    1 Örnek daha
    fight over : ... konuda kavga etmek
    Daha az gör
    fighting (n)

    savaşma

    Fighting (n) ingilizce örnek cümle

    Although a peace agreement was reached, fighting between both sides continued.

    Bir barış anlaşmasına varılmasına rağmen, iki taraf arasındaki savaş devam etti.

    Fighting (n) Collocations

    fighting may begin : savaş başlayabilir
    fighting may cease : savaş bitebilir
    fighting may continue : savaş devam edebilir
    fighting may diminish : mücadele azalabilir
    fighting may end : mücadele sona erebilir
    34 Örnek daha
    fighting may ensue : kavga/mücadele ortaya çıkabilir
    fighting may erupt : mücadele başlayabilir
    fighting may flare : dövüş birden alevlenebilir
    fighting may follow : kavga meydana gelebilir
    fighting may intensify : savaş şiddetlenebilir
    fighting may rage : mücadele şiddetlenebilir
    fighting may resume : dövüş devam edebilir
    fighting may start : mücadele başlayabilir
    fighting may stop : kavga durabilir
    end fighting : savaşı sonlandırmak
    escape fighting : mücadeleden kaçmak
    flee fighting : savaşmaktan kaçmak
    halt fighting : mücadeleyi durdurmak
    stop fighting : kavgayı bırakmak
    bitter fighting : acı dövüş
    bloody fighting : kanlı kavga
    constant fighting : sürekli mücadele
    hard fighting : sıkı dövüş
    heavy fighting : ağır mücadele
    intense fighting : yoğun kavga
    renewed fighting : yenilenen savaş
    serious fighting : ciddi kavga
    fresh fighting : yeni mücadele
    fierce fighting : şiddetli çatışma
    hand-to-hand fighting : el ele kavga
    continuing fighting : devam eden mücadele
    fighting may break out : kavga başlayabilir
    fighting may go on : kavga devam edebilir
    fighting talk : kışkırtıcı sözler
    fighting chance : başarı şansı
    fighting spirit : mücadele ruhu
    fighting fit : turp gibi (sağlıklı)
    be fighting fit : turp gibi olmak
    fighting words : kışkırtıcı sözler
    Daha az gör

    Fighting (n) Preposition Kullanımları

    during the fighting : kavga esnasında
    in the fighting : kavgada
    fighting between : ... arasındaki kavga/savaş