Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Journey ne demek?

Journey ne demek? Journey ne anlama gelir? Journey İngilizce örnek cümle. Journey eş anlamlıları.

    journey (n)

    yolculuk

    seyahat, gezi, seyir

    Journey (n) ingilizce örnek cümle

    We waste about 40 percent of our food on its journey from the farm to our fork.

    Yiyeceklerimizin yaklaşık yüzde 40'ını çiftlikten çatalımıza yolculukta israf ediyoruz.

    The journey was quite quick because the road was clear.

    Yol açık olduğu için yolculuk oldukça hızlıydı.

    Journey (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler; yolculuk, seyahat, gezi anlamında kullanılabilir.
    trip (n) : gezi
    journey (n) : yolculuk
    tour (n) : gezi
    expedition (n) : keşif gezisi
    excursion (n) : seyahat
    travel (n) : seyahat


    Journey (v) Collocations

    journey may begin : yolculuk başlayabilir
    journey may continue : yolculuk devam edebilir
    journey may end : yolculuk sona erebilir
    journey may take : yolculuk ... süre sürebilir
    begin a journey : yolculuğa başlamak
    61 Örnek daha
    break a journey : mola vermek
    chart journey : yolculuğu kaydetmek
    chronicle journey : yolculuğu kaydetmek
    complete a journey : yolculuğu tamamlamak
    continue a journey : yolculuğa devam etmek
    describe journey : yolculuğu tarif etmek
    finish a journey : yolculuğu bitirmek
    have a journey : yolculuk yapmak
    make a journey : yolculuk yapmak
    recount journey : yolculuğu anlatmak
    resume a journey : yolculuğa devam etmek
    undertake a journey : yolculuk yapmak
    daily journey : günlük yolculuk
    amazing journey : inanılmaz yolculuk
    arduous journey : zorlu yolculuk
    comfortable journey : rahat yolculuk
    cross-country journey : arazide yolculuk
    dangerous journey : tehlikeli yolculuk
    difficult journey : zor yolculuk
    good journey : iyi yolculuk
    gruelling journey : yorucu yolculuk
    hard journey : zor yolculuk
    harrowing journey : rahatsız edici yolculuk
    hazardous journey : tehlikeli yolculuk
    homeward journey : yurda/eve doğru yolculuğu
    incredible journey : inanılmaz yolculuk
    intellectual journey : entelektüel yolculuk
    long journey : uzun yolculuk
    marathon journey : uzun yolculuk
    perilous journey : tehlikeli yolculuk
    personal journey : kişisel yolculuk
    pleasant journey : keyifli yolculuk
    safe journey : güvenli yolculuk
    sentimental journey : duygusal yolculuk
    short journey : kısa yolculuk
    spiritual journey : ruhani yolculuk
    tedious journey : sıkıcı yolculuk
    terrible journey : berbat yolculuk
    tiring journey : yorucu yolculuk
    tortuous journey : dolambaçlı yolculuk
    treacherous journey : tehlikeli yolculuk
    wasted journey : boşuna yolculuk
    easy journey : rahat yolculuk
    epic journey : efsanevi yolculuk
    emotional journey : duygusal yolculuk
    fantastic journey : harika yolculuk
    overland journey : karadan yolculuk
    go on a journey : yolculuğa çıkmak
    set out on journey : yolculuğa başlamak
    return journey : dönüş yolculuğu
    round-trip journey : gidiş dönüş yolculuk
    bus journey : otobüs yolculuğu
    car journey : araba yolculuğu
    rail journey : tren yolculuğu
    train journey : tren yolculuğu
    six-hour journey : altı saatlik yolculuk
    fifty-kilometres journey : elli kilometrelik yolculuk
    journey time : yolculuk süresi
    take a journey : yolculuğa çıkmak
    set off on a journey : yolculuğa çıkmak
    embark on a journey : bir yolculuğa çıkmak
    Daha az gör

    Journey (v) Preposition Kullanımları

    on journey : yolculukta, seyahatte
    journey between : ... arasında yolculuk
    journey to : ...ya yolculuk
    journey (v)

    yolculuk yapmak

    seyahat etmek