Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Lay ne demek?

Lay ne demek? Lay ne anlama gelir? Lay İngilizce örnek cümle. Lay eş anlamlıları.

    lie (v)

    uzanmak

    yatmak

    Lay (v) ingilizce örnek cümle

    Fiona was lying on the floor doing her homework.

    Fiona yerde uzanıp ödevini yapıyordu.

    bulunmak

    yer almak, orada olmak

    Lay (v) ingilizce örnek cümle

    New Zealand lies in the Southern Hemisphere.

    Yeni Zelanda, Güney Yarımküre'de yer almaktadır.

    Lay (adj) Collocations

    challenge may lie : engel bulunabilir/uzanabilir
    corpse may lie : ceset uzanabilir
    crux may lie : önemli nokta uzanabilir
    danger may lie : tehlike bulunabilir
    destiny may lie : kader uzanabilir
    39 Örnek daha
    difficulty may lie : zorluk uzanabilir
    dilemma may lie : ikilem bulunabilir
    distinction may lie : ayrım bulunabilir
    dust may lie : toz bulunabilir
    explanation may lie : açıklama yatabilir/uzanabilir
    farm may lie : çiftlik uzanabilir
    fog may lie : sis örtebilir/kaplayabilir
    greatness may lie : büyüklük yatabilir
    guilt may lie : suç yatabilir
    hair may lie : saç uzanabilir
    hand may lie : el uzanabilir
    hope may lie : umut yatabilir
    house may lie : ev bulunabilir
    loyalty may lie : sadakat yatabilir
    mist may lie : sis uzanabilir
    remains may lie : kalıntılar uzanabilir
    route may lie : yol uzanabilir
    shadow may lie : gölge düşebilir
    snow may lie : kar düşebilir
    success may lie : başarı yatabilir
    talent may lie : yetenek olabilir
    taste may lie : tat dayanabilir
    truth may lie : gerçek yatabilir
    value may lie : değer dayanabilir/yatabilir
    weakness may lie : zayıflık yatabilir
    lie deliberately : kasten yalan söylemek
    lie easily : rahatça uzanmak
    lie helplessly : umutsuzca uzanmak/yatmak
    lie intentionally : kasıtlı olarak yalan söylemek
    lie peacefully : huzurlu bir şekilde yatmak
    lie repeatedly : defalarca yalan söylemek
    lie asleep : uykuda yatmak
    lie awake : uyanık yatmak
    lie helpless : çaresiz yatmak, aciz duruma düşmek
    lie still : hareketsiz uzanmak
    lie flat : sırt üstü uzanmak
    lie on stomach : yüzüstü yatmak
    lie heavy on the stomach : mideye oturmak
    lie dormant : etkin olmamak
    Daha az gör

    Lay (adj) Preposition Kullanımları

    lie in : ...da uzanmak, bulunmak
    lie on : …da uzanmak, bulunmak
    lay (v)

    koymak

    sermek

    Lay (v) ingilizce örnek cümle

    She lay her head on my chest so that she could listen to my heartbeat.

    Kalbimi dinleyebilmek için kafasını göğsüme koydu.

    Lay (adj) Collocations

    lay claim : iddiada bulunmak, (bir şey için) hak iddia etmek
    lay egg : yumurtlamak
    lay emphasis : önemini vurgulamak
    lay foundation : zemin yaratmak, temel atmak
    lay groundwork : zemin/alt yapı hazırlamak
    6 Örnek daha
    lay mine : mayın yerleştirmek / döşemek
    lay pipe : boru döşemek
    lay stress : vurgulamak
    lay table : masayı hazırlamak
    lay trap : tuzak kurmak
    lay wreath : çelenk koymak
    Daha az gör
    lay (n)

    cinsel ilişkide iyi olma

    sevişmede iyi olma
    lay (adj)

    meslekten olmayan