Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Missing ne demek?

Missing ne demek? Missing ne anlama gelir? Missing İngilizce örnek cümle. Missing eş anlamlıları.

    miss (v)

    kaçırmak

    ıskalamak, yetişememek

    Missing (v) ingilizce örnek cümle

    We missed the bus, so I had to hail a taxi.

    Otobüsü kaçırdık, ben de taksi çağırmak zorunda kaldım.

    He has not come yet. He may have missed the train.

    O henüz gelmedi. Treni kaçırmış olabilir.

    özlemek

    hasretini çekmek, göreceği gelmek

    Missing (v) ingilizce örnek cümle

    Because I eat out every day, I miss home cooking.

    Her gün dışarıda yemek yediğim için evde yemek yapmayı özlüyorum.

    Emma misses living in the cottage by the sea.

    Emma deniz kenarındaki kulübede yaşamayı özlüyor.

    Missing (adj) Collocations

    arrow may miss : ok kaçırabilir
    bullet may miss : mermi kaçırabilir
    missile may miss : füze ıskalayabilir
    shot may miss : atış kaçırabilir
    miss appointment : randevuyu kaçırmak
    23 Örnek daha
    miss ball : topu kaçırmak
    miss the bus : otobüsü kaçırmak
    miss chance : fırsatı kaçırmak
    miss class : dersi kaçırmak
    miss deadline : son teslim tarihini kaçırmak
    miss episode : bölümü kaçırmak
    miss essence : özünü özlemek
    miss flight : uçağı kaçırmak
    miss a joke : şakayı kaçırmak, anlamamak
    miss mark : hedefi ıskalamak
    miss opportunity : fırsatı kaçırmak
    miss penalty : penaltı kaçırmak
    miss plane : uçak kaçırmak
    miss point : (önemli) noktayı kaçırmak
    miss target : hedefi kaçırmak
    miss train : treni kaçırmak
    miss completely : tamamen kaçırmak
    miss desperately : çok özlemek
    miss easily : kolay bir şekilde kaçırmak
    miss narrowly : kıl payı kaçırmak
    miss somehow : bir şekilde kaçırmak
    miss terribly : feci şekilde özlemek
    miss badly : kötü bir şekilde kaçırmak | çok özlemek
    Daha az gör
    missing (adj)

    kayıp

    kaybolmuş, yitik, yok

    Missing (adj) ingilizce örnek cümle

    The missing girl appeared after one week.

    Kayıp kız bir hafta sonra ortaya çıktı.

    The rescue party searched for the missing passengers.

    Kurtarma ekibi, kayıp yolcuları aradı.

    Missing (adj) Collocations

    completely missing : tamamen kayıp
    entirely missing : tamamen kayıp
    missing ingredient : eksik madde
    missing link : eksik bağlantı
    missing tooth : eksik diş
    2 Örnek daha
    go missing : kayıp olmak
    missing data : eksik veri
    Daha az gör

    Missing (adj) Preposition Kullanımları

    missing from : ...dan kayıp