Nail [Noun] İngilizce örnek cümle

Nail sesli dinle

nail (v)

çivi çakmak, çakmak, tutturmak

I need a hammer to nail the boards.

Tahtaları çivilemek için bir çekiciye ihtiyacım var.

yalanını yakalamak, yalanı meydana çıkarmak, yakalamak

nail (n)

pençe, toynak

You must get rid of the habit of biting your nails.

Tırnak yeme alışkanlığından kurtulmalısınız.

mıh

nail may break : tırnak kırılabilir

nail may grow : tırnak büyüyebilir

nail may scrape : tırnak kazıyabilir

nail may scratch : tırnak kazıyabilir

nail may split : tırnak kırılabilir

bite nail : tırnak yemek

break nail : tırnağı kırmak

chew nail : tırnak yemek

clean nail : tırnağını temizlemek

clip nail : klip tırnak

grow nail : tırnak uzatmak

artificial nail : yapma tırnak

bent nail : eğri tırnak

rusty nail : paslı çivi