Once [Adverb] İngilizce örnek cümle

Once sesli dinle

once (conj)

...er ...mez, ...dan hemen sonra

Once the vehicles have stopped, pedestrians can cross the road.

Araçlar durunca yayalar yolun karşısına geçebilir.

once (adv)

bir defa, bir kerelik

We meet each other once a week to play table tennis.

Haftada bir kez masa tenisi oynamak için buluşuruz.

I went fishing once, but I was bored to death.

Bir kez balığa gittim, ama sıkıntıdan öldüm.

eskiden, önceden

This house once belonged to my sister.

Bu ev bir zamanlar kız kardeşime aitti.

Istanbul was once a densely forested city.

İstanbul bir zamanlar yoğun ormanlı bir şehirdi.

Bu kelimeler; önceden, geçmişte anlamında kullanılabilir.

formerly (adv) : önceden
previously (adv) : önceden
at one time (adv) : bir zamanlar
once (adv) : bir kez, bir zamanlar

once prosperous : bir zamanlar müreffeh

meet once : bir kere buluşmak

once established : kurulduktan sonra

once a week : haftada bir kez

once a day : günde bir kez

at once : hemen, birden, bir çırpıda