The traffic was paralyzed due to the surprise demonstration by the civic group.
Vatandaşların sürpriz bir şekilde yaptığı gösteri nedeniyle trafik felç oldu.
The climber was paralyzed in a fall, and couldn't walk.
Dağcı bir düşüşte felç oldu, bu nedenle yürüyemiyor.
The poison of a sea anemone paralyzes its prey.
Deniz anemonunun zehri avını felç eder.