Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Part ne demek?

Part ne demek? Part ne anlama gelir? Part İngilizce örnek cümle. Part eş anlamlıları.

    part (v)

    parçalamak

    kısımlara ayırmak

    Part (adj) Collocations

    cloud may part : bulut ayrılabilir
    crowd may part : kalabalık ayrılabilir
    curtain may part : perde ayrılabilir
    lip may part : dudak(lar) ayrılabilir/açılabilir
    part (n)

    parça

    kısım, bölüm

    Part (n) ingilizce örnek cümle

    Our world is only a small part of the universe.

    Dünyamız evrenin sadece küçük bir parçasıdır.

    Every part of the island has been explored.

    Adanın her yeri keşfedildi.

    Over the last 30 years, computers have become a part of our daily lives.

    Son 30 yılda bilgisayar günlük hayatımızın bir parçası haline geldi.

    Part (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, kitap ve benzeri şeyleri bölümlerini anlatırken kullanılabilir.
    chapter (n) : bölüm (kitap), dönem, yerel şube
    unit (n) : birim
    part (n) : parça


    Part (adj) Collocations

    act part : rol yapmak
    assemble part : parçaları birleştirmek
    constitute part : bölüm oluşturmak
    do part : üzerine düşeni yapmak
    form part : parça oluşturmak
    43 Örnek daha
    have part : parçası olmak
    learn part : bölüm öğrenmek
    manufacture part : parça üretmek
    play a part : rol oynamak
    take part : yer / rol almak
    component part : bileşen parçası
    uppermost part : en üst kısım
    first part : ilk kısım
    active part : aktif kısım
    big part : büyük kısım
    central part : temel parça, orta kısım
    constituent parts : oluşturan parçalar
    crucial part : hayati parça
    different part : farklı bölüm
    important part : önemli kısım
    inner part : iç kısım
    inseparable part : ayrılmaz parça
    integral part : ayrılmaz parça
    key part : anahtar rol, püf nokta
    large part : büyük bölüm
    latter part : ikinci bölüm
    main part : ana parça
    major part : büyük kısım
    middle part : orta kısım
    northern part : kuzey kısmı
    remote part : uzak kısım
    separate part : ayrı bölüm
    significant part : önemli bölümü
    small part : küçük parça
    southern part : güney kesimi/kısmı
    substantial part : önemli kısım
    tough part : zor kısım
    upper part : üst kısım
    various part : çeşitli bölüm
    vital part : hayati parça/kısım
    early part : ilk kısım
    distinct part : ayrı bölüm
    essential part : gerekli parça/bölüm
    basic part : temel kısım
    previous part : önceki kısım
    break into parts : parçalarına ayırmak
    inside part : iç kısım
    body part : vücut parçası
    Daha az gör

    Part (adj) Preposition Kullanımları

    in part : kısmen
    play part in sth : bir şeyde rol oynamak
    part of : ...nın parçası/kısmı
    part (adv)

    kısmen

    ekseriya, kısmi
    part (adj)

    kısmi

    kısmen