![Precious [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Precious [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Precious ne demek?
Precious ne demek? Precious ne anlama gelir? Precious İngilizce örnek cümle. Precious eş anlamlıları.
precious
(adj)
kıymetli
değerliPrecious (adj) ingilizce örnek cümle
She kept her grandmother's precious necklace in a safe place.
Büyükannesinin kıymetli kolyesini güvenli bir yerde sakladı.
Some jewelry and precious stones were stolen from the store.
Mağazadan bazı mücevherler ve değerli taşlar çalındı.
Precious (adj) Eş anlamlıları
Bu kelimeler; paha biçilemez, çok değerli olan şeyleri anlatmak için kullanılabilir.
valuable
(adj)
: değerli
invaluable (adj) : paha biçilmez
precious (adj) : kıymetli
priceless (adj) : paha biçilemez
irreplaceable (adj) : yeri doldurulamaz
invaluable (adj) : paha biçilmez
precious (adj) : kıymetli
priceless (adj) : paha biçilemez
irreplaceable (adj) : yeri doldurulamaz
Precious (adj) Collocations
incredibly precious
:
inanılmaz derecede değerli
infinitely precious
:
sonsuz değerde
extremely precious
:
son derece değerli
precious antique
:
değerli antika
precious asset
:
kıymetli varlık
21 Örnek daha
precious cargo
:
değerli kargo
precious commodity
:
kıymetli ürün
precious gem
:
değerli taş
precious gift
:
değerli hediye
precious heirloom
:
değerli yadigarı
precious heritage
:
değerli miras
precious jewel
:
değerli mücevher
precious memento
:
değerli memento
precious memory
:
değerli bellek
precious metal
:
değerli metal
precious minute
:
değerli dakika
precious moment
:
değerli an
precious possession
:
değerli mülk
precious relic
:
değerli kalıntı
precious resource
:
değerli kaynak
precious second
:
değerli ikinci
precious stone
:
değerli taş
precious time
:
değerli zaman
precious treasure
:
değerli hazine
become precious
:
kıymetli olmak
seem precious
:
değerli görünmek
Daha az gör
Precious (adj) Preposition Kullanımları
precious to
:
... için değerli
Yükleniyor...
