Riot [Noun] İngilizce örnek cümle

Riot sesli dinle

riot (v)

kargaşa çıkarmak, ayaklanmak

rioting mob : ayaklanan kalabalık

riot (n)

başkaldırı

After the assassination of the president, riots broke out across the country.

Cumhurbaşkanının öldürülmesinin ardından ülke genelinde ayaklanmalar çıktı.

A riot broke out at Attica Prison in New York.

New York'taki Attica Hapishanesinde isyan başladı.

riot may begin : ayaklanma başlayabilir

riot may ensue : isyan ortaya çıkabilir

riot may erupt : isyan başlayabilir

riot may follow : isyan takip edebilir

riot may happen : isyan olabilir

riot may occur : isyan meydana gelebilir

riot may start : isyan başlayabilir

cause riot : isyana sebep olmak

have riot : isyan etmek

deadly riot : ölümcül isyan

violent riot : şiddet içeren/kanlı isyan

full-scale riot : tam ölçekli isyan

riot may break out : isyan patlak verebilir

run riot : kontrolden çıkmak

in a riot : bir ayaklanmada

riot against : ...ya karşı isyan