Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Saving ne demek?

Saving ne demek? Saving ne anlama gelir? Saving İngilizce örnek cümle. Saving eş anlamlıları.

    save (v)

    kurtarmak

    Saving (v) ingilizce örnek cümle

    We must reduce pollution if we want to save our Earth from destruction.

    Dünyamızı yıkımdan kurtarmak istiyorsak kirliliği azaltmalıyız.

    He saved a child from drowning in a pool.

    Bir çocuğu havuzda boğulmaktan kurtardı.

    birikim yapmak

    biriktirmek

    Saving (v) ingilizce örnek cümle

    I try to save 10% of my wages each month.

    Her ay ücretimin %10'unu biriktirmeye çalışıyorum.

    tasarruf etmek

    Saving (v) ingilizce örnek cümle

    I used a calculator in order to save time.

    Zaman kazanmak için hesap makinesi kullandım.

    The most evident advantage of fast food is that it saves time.

    Fast food'un en belirgin avantajı zamandan tasarruf sağlamasıdır.

    The President called on everyone to save energy.

    Başkan herkesi enerji tasarrufu yapmaya çağırdı.

    kaydetmek

    Saving (v) ingilizce örnek cümle

    In which folder did you save the image?

    Resmi hangi klasöre kaydettiniz?

    Saving (v) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, kurtarmak anlamında kullanılabilir.
    rescue (v) : kurtarmak
    save (v) : kurtarmak, birikim yapmak, tasarruf etmek, kaydetmek


    Saving (n) Collocations

    firefighter may save : itfaiyeci kurtarabilir
    save your breath : nefesini boşuna tüketme
    save earth : dünyayı kurtarmak
    save energy : enerji tasarruf etmek
    save a file : dosyayı kaydetmek
    19 Örnek daha
    save fuel : yakıt tasarrufu sağlamak
    save inconvenience : rahatsızlıktan kurtulmak
    save life : hayat kurtarmak
    save mankind : insanlığı kurtarmak
    save money : para biriktirmek
    save penalty : penaltı kurtarmak
    save republic : cumhuriyeti kurtarmak
    save setting : ayarı kaydetmek
    save time : zaman kazan(dır)mak
    save victim : kurbanı kurtarmak
    save a whale : balinayı kurtarmak
    save wildlife : vahşi doğayı kurtarmak/korumak
    save the world : dünyayı kurtarmak
    save brilliantly : zekice kurtarmak
    save literally : kelimenin tam anlamıyla kaydetmek
    save probably : muhtemelen tasarruf etmek
    save face : itibarını kurtarmak, korumak
    be saved from bankruptcy : iflasın eşiğinden dönmek
    saved document : kaydedilmiş belge
    Daha az gör

    Saving (n) Preposition Kullanımları

    save from : ...dan kurtarmak
    save for : ... için birikim yapmak
    saving (n)

    birikim

    tasarruf, artırım, kazanç

    Saving (n) Collocations

    saving may grow : tasarruf artabilir
    achieve saving : tasarruf sağlamak
    boost saving : tasarrufu artırmak
    have saving : kaydetme var
    identify saving : tasarrufu belirlemek
    8 Örnek daha
    lose saving : birikimini kaybetmek
    make saving : tasarrufta bulunmak, birikim yapmak
    realize saving : tasarrufu gerçekleştirmek
    personal saving : bireysel tasarruf
    estimated saving : tahmini tasarruf
    retirement savings : emeklilik birikimi
    use up saving : birikimini tüketmek
    savings bank : tasarruf bankası
    Daha az gör

    Saving (n) Preposition Kullanımları

    saving for : ...için birikim