Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Skin ne demek?

Skin ne demek? Skin ne anlama gelir? Skin İngilizce örnek cümle. Skin eş anlamlıları.

    skin (v)

    derisini yüzmek

    soymak
    skin (n)

    deri

    cilt, ten

    Skin (n) ingilizce örnek cümle

    Facial massage and skin care is a vital part of beauty therapy.

    Yüz masajı ve cilt bakımı, güzellik terapisinin hayati bir parçasıdır.

    kabuk

    Skin (n) Collocations

    skin may age : cilt yaşlanabilir
    skin may blister : cilt su toplayabilir
    skin may burn : cilt yanabilir
    skin may crawl : cilt karıncalanabilir
    skin may glisten : cilt parlayabilir
    41 Örnek daha
    skin may glow : cilt parlayabilir
    skin may hang : cilt sarkabilir
    skin may peel : cilt soyulabilir
    skin may sag : cilt sarkabilir
    skin may tingle : cilt karıncalanabilir
    age skin : cildi yaşlanmak
    break skin : cildi bozulmak
    burn skin : cildi yakmak/tahriş olmak
    cure skin : cildi tedavi etmek
    damage skin : cilde zarar vermek
    moisturize skin : cildi nemlendirmek
    penetrate skin : cilde nüfuz etmek
    protect skin : cildi korumak
    puncture skin : deriyi delmek
    shed skin : deri değiştirmek
    black skin : siyah ten
    clear skin : temiz cilt
    damaged skin : zarar görmüş cilt
    dark skin : koyu ten
    delicate skin : hassas cilt
    glowing skin : parlayan cilt
    healthy skin : sağlıklı cilt
    itchy skin : kaşıntılı cilt
    outer skin : dış deri
    pale skin : soluk cilt
    sensitive skin : hassas cilt
    thick skin : kalın deri
    thin skin : ince deri
    tough skin : sert cilt
    white skin : beyaz ten
    fair skin : açık ten
    facial skin : yüz cildi
    exposed skin : maruz kalan/açıkta cilt
    broken skin : bozuk cilt
    dry skin : kuru cilt
    skin problems : cilt problemleri
    banana skin : muz kabuğu
    animal skin : hayvan derisi
    skin irritation : cilt tahrişi
    skin cancer : cilt kanseri
    skin condition : cilt hastalığı
    Daha az gör

    Skin (n) Preposition Kullanımları

    under the skin : derinin, cildin altında
    on the skin : ciltte, deride