Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Strike ne demek?

Strike ne demek? Strike ne anlama gelir? Strike İngilizce örnek cümle. Strike eş anlamlıları.

    strike (v)

    grev yapmak

    greve gitmek

    Strike (v) ingilizce örnek cümle

    The governor wants to put restraints on public service workers' right to strike.

    Vali, kamu hizmeti çalışanlarının grev hakkını kısıtlamak istiyor.

    Employees are striking for improved safety standards.

    Çalışanlar, gelişmiş güvenlik standartları için grev yapıyor.

    çarpmak

    vurmak, isabet etmek

    Strike (v) ingilizce örnek cümle

    The gun went off while he was cleaning it, and the bullet almost struck his wife.

    Silahı temizlerken silah patladı ve kurşun neredeyse karısına çarpıyordu.

    The ship struck a submerged rock, and sunk within minutes.

    Gemi su altındaki bir kayaya çarptı ve dakikalar içinde battı.

    etkilemek (afet vs)

    çarpmak

    Strike (v) ingilizce örnek cümle

    A devastating typhoon has struck the Philippines.

    Filipinler'i korkunç bir tayfun vurdu.

    The house was struck by lightning yesterday.

    Eve dün yıldırım çarptı.

    saldırmak

    hücum etmek

    Strike (v) ingilizce örnek cümle

    We will strike the enemy early in the morning.

    Düşmana sabahın erken saatlerinde saldıracağız.

    Strike (n) Collocations

    arrow may strike : ok vurabilir
    ball may strike : top vurabilir
    blizzard may strike : kar fırtınası vurabilir
    bullet may strike : mermi vurabilir
    burglar may strike : hırsız gelebilir/çarpabilir
    59 Örnek daha
    catastrophe may strike : felaket meydana gelebilir
    clock may strike : saat vurabilir
    disaster may strike : felaket vurabilir
    disease may strike : hastalık etkileyebilir
    earthquake may strike : deprem vurabilir
    epidemic may strike : salgın vurabilir
    famine may strike : kıtlık vurabilir
    fate may strike : kader vurabilir
    fear may strike : korku etkileyebilir
    fist may strike : yumruk çarpabilir
    flood may strike : sel vurabilir
    hurricane may strike : kasırga vurabilir
    idea may strike : fikir aniden bulunabilir
    illness may strike : hastalık vurabilir
    inspiration may strike : ilham gelebilir
    jinx may strike : musibet gelebilir
    killer may strike : Katil vurabilir
    lightning may strike : yıldırım çarpabilir
    luck may strike : şans vurabilir
    midnight may strike : gece yarısı vurabilir
    misfortune may strike : talihsizlik vurabilir
    missile may strike : füze vurabilir
    murderer may strike : katil vurabilir
    pain may strike : ağrı vurabilir/etkileyebilir
    plague may strike : veba vurabilir
    rapist may strike : tecavüzcü saldırabilir
    ray may strike : ışın vurabilir
    realization may strike : farkındalık gerçekleşebilir
    rocket may strike : roket vurabilir
    shell may strike : top mermisi vurabilir
    shot may strike : top mermisi vurabilir
    snake may strike : yılan ısırabilir
    storm may strike : fırtına vurabilir
    sun may strike : güneş vurabilir
    thief may strike : hırsız çalabilir
    thought may strike : düşünce (aniden) gelebilir
    tornado may strike : Kasırga vurabilir
    torpedo may strike : torpido vurabilir
    tragedy may strike : trajedi olabilir
    typhoon may strike : tayfun vurabilir
    vandal may strike : zorba vurabilir
    wave may strike : dalga çarpabilir
    worker may strike : işçi grev yapabilir
    strike balance : anlaşmaya varmak | denge kurmak
    strike ball : topa vurmak
    strike a bargain : pazarlıkta uzlaşmak
    strike a deal : anlaşma yapmak / anlaşmaya varmak
    strike gold : altın bulmak
    strike ground : yere çarpmak/ vurmak
    strike hour : grev saati
    strike jury : grev jürisi
    strike match : kibrit yakmak
    strike target : hedefi vurmak
    strike particularly : özellikle grev yapmak
    strike repeatedly : defalarca vurmak
    strike suddenly : ansızın vurmak
    strike fear into someone : birinin ödünü koparmak
    strike fear into the heart of someone : birinin ödünü koparmak
    be struck by lightning : üzerine yıldırım düşmesi
    Daha az gör

    Strike (n) Preposition Kullanımları

    strike for : ... için grev yapmak
    strike at : ...ya çarpmak
    strike (n)

    grev

    Strike (n) ingilizce örnek cümle

    We're on strike because the company hasn't improved our wages.

    Şirket ücretlerimizi iyileştirmediği için grevdeyiz.

    The strike of 1912 was put down very violently by police.

    1912 grevi polis tarafından çok şiddetli bir şekilde bastırıldı.

    The miners went on strike for a wage increase.

    Madenciler maaş artışı için greve gitti.

    çarpma

    vuruş, vurma

    Strike (n) ingilizce örnek cümle

    Meteor strikes have left giant craters all over Earth.

    Meteor çarpmaları tüm dünyada dev kraterler bıraktı.

    saldırı

    hücum, atak

    Strike (n) ingilizce örnek cümle

    NATO launched air strikes after the failure of peace talks.

    NATO, barış müzakerelerinin başarısız olmasının ardından hava saldırıları başlattı.

    Strike (n) Collocations

    strike may end : grev sona erebilir
    strike may last : grev devam edebilir
    strike may occur : grev meydana gelebilir
    strike may spread : grev yayılabilir
    strike may start : grev başlayabilir
    32 Örnek daha
    avert strike : grev yapmak
    ban strike : grevi yasaklamak
    begin strike : greve başlamak
    break strike : grevi dağıtmak
    call strike : greve çağırmak
    end strike : grevi bitirmek
    join strike : greve katılmak
    make strike : (ani askeri) saldırı yapmak
    organize strike : grev düzenlemek
    prevent strike : grev önlemek
    stage strike : grev düzenlemek
    start strike : greve başlamak
    wildcat strike : denetimsiz grev
    damaging strike : zarar veren grev
    illegal strike : yasa dışı grev
    massive strike : büyük grev
    military strike : askeri saldırı
    nationwide strike : ülke çapında grev
    nuclear strike : nükleer saldırı
    sit-down strike : oturma eylemi
    surgical strike : cerrahi grev
    unofficial strike : resmi olmayan grev
    general strike : genel grev
    lightning strike : küçük çaplı grev
    go on strike : greve gitmek
    ballot for strike : grevi oylamak
    call off strike : grevi iptal etmek
    carry out strike : grev yapmak
    go out on strike : greve çıkmak
    missile strike : füze saldırısı
    strike ballot : grev oylaması
    lightning strike : yıldırım çarpması
    Daha az gör

    Strike (n) Preposition Kullanımları

    on strike : grevde
    strike for : ... için grev
    strike against : ...e karşı grev