![Tendency [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Tendency [Noun] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Tendency ne demek?
Tendency ne demek? Tendency ne anlama gelir? Tendency İngilizce örnek cümle. Tendency eş anlamlıları.
tendency
(n)
eğilim
yönelim, meyilTendency (n) ingilizce örnek cümle
People who have been physically abused as children have a tendency to be violent.
Çocukken fiziksel olarak istismara uğramış kişilerin şiddet kullanma eğilimi vardır.
She seems to have a tendency to exaggerate things.
Bir şeyleri abartma eğilimi var gibi görünüyor.
People have the tendency to speak more loudly when they get excited.
İnsanlar heyecanlandıklarında daha yüksek sesle konuşma eğilimindedirler.
Tendency (n) Eş anlamlıları
Bu kelimeler; insan davranışlarındaki akımları, eğilimleri anlatmak için kullanılabilir.
Tendency (n) Collocations
curb tendency
:
eğilimi durdurmak
display tendency
:
eğilim göstermek
exhibit tendency
:
eğilim sergilemek
have a tendency to
:
...ya eğiliminde olmak
increase tendency
:
eğilimi artırmak
42 Örnek daha
overcome tendency
:
eğilimi yenmek
reduce tendency
:
eğilimi azaltmak
reflect tendency
:
eğilimi yansıtmak
reinforce tendency
:
eğilimi güçlendirmek/arttırmak
resist tendency
:
eğilime direnmek
reveal tendency
:
eğilimi ortaya çıkarmak
show tendency
:
eğilim göstermek
aggressive tendency
:
saldırgan eğilim
alarming tendency
:
endişe verici eğilim
artistic tendency
:
sanatsal eğilim
broad tendency
:
geniş eğilim
centrifugal tendency
:
merkezkaç eğilimi
clear tendency
:
açık eğilim
common tendency
:
yaygın/genel eğilim
contradictory tendency
:
çelişkili eğilim
criminal tendency
:
suç eğilimi
dangerous tendency
:
tehlikeli eğilim
destructive tendency
:
yıkıcı eğilim
great tendency
:
büyük eğilim
Greater tendency
:
büyük eğilim
growing tendency
:
büyüyen eğilim
homicidal tendency
:
cinayet eğilimi
homosexual tendency
:
eşcinsel eğilim
human tendency
:
insan eğilimi
inbuilt tendency
:
dahili eğilim
inherent tendency
:
doğal eğilim
innate tendency
:
doğuştan gelen eğilim
lesbian tendency
:
lezbiyen eğilim
marked tendency
:
işaretli eğilim
natural tendency
:
mizaç; doğal eğilim
pronounced tendency
:
telaffuz eğilimi
slight tendency
:
hafif eğilim
strong tendency
:
güçlü eğilim
suicidal tendency
:
intihar eğilimi
underlying tendency
:
altında yatan eğilim
unfortunate tendency
:
talihsiz eğilim
violent tendency
:
şiddet eğilimi
worrying tendency
:
endişe verici eğilim
general tendency
:
genel eğilim
psychopathic tendency
:
psikopatik eğilim
increased tendency
:
artan eğilim
increasing tendency
:
artan eğilim
Daha az gör
Tendency (n) Preposition Kullanımları
tendency among
:
... arasında eğilim
tendency for
:
... için eğilim
tendency towards
:
…ya eğilim
tendency to
:
...ya eğilim
Yükleniyor...
