Unsatisfactory [Adjective] İngilizce örnek cümle

Unsatisfactory sesli dinle

unsatisfactory (adj)

yetersiz, umulduğu gibi olmayan

Try to get a guarantee or warranty that the accordion can be returned for a full refund if it proves to be unsatisfactory in some way.

Bir şekilde tatmin edici olmadığı kanıtlanırsa, akordeonun tam bir geri ödeme için iade edilebileceğine dair bir garanti veya teminat almaya çalışın.

Bu kelimeler, hayal kırıklığı yaratan şeyleri anlatmak için kullanılabilir.

disappointing (adj) : hayal kırıklığına uğratan
unsatisfactory (adj) : tatmin etmeyen
discouraging (adj) : heves kırıcı

unsatisfactory compromise : tatmin edici olmayan uzlaşma

unsatisfactory nature : tatmin edici olmayan doğa

unsatisfactory outcome : tatmin edici sonuç