Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Urge ne demek?

Urge ne demek? Urge ne anlama gelir? Urge İngilizce örnek cümle. Urge eş anlamlıları.

    urge (v)

    yapmaya zorlamak

    ısrar etmek, sıkıştırmak, üstelemek

    Urge (v) ingilizce örnek cümle

    He urged us to obey the rule.

    Bizi kurala uymaya zorladı.

    Several speakers urged the crowd not to be angry with police.

    Birkaç konuşmacı kalabalığı polise kızmamaya çağırdı.

    The government urged residents to be prepared for potential evacuations due to rapid fire growth.

    Hükümet, hızlı yangın büyümesi nedeniyle bölge sakinlerini olası tahliyelere hazırlıklı olmaya çağırıyor.

    Urge (n) Collocations

    petition may urge : dilekçe zorlayabilir
    report may urge : rapor zorlayabilir
    resolution may urge : teklif/tasarı zorlayabilir
    urge adoption : evlat edinme
    urge restraint : yasaklamaya/sınırlamaya zorlamak/ikna etmek
    2 Örnek daha
    urge repeatedly : tekrar tekrar zorlamak
    urge strongly : şiddetle ısrar etmek
    Daha az gör
    urge (n)

    dürtü

    büyük istek

    Urge (n) ingilizce örnek cümle

    I could not control my urge to eat chocolate and I finished a whole cake by myself.

    Çikolata yeme isteğimi kontrol edemedim ve bütün bir pastayı tek başıma bitirdim.

    Urge (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler; arzu, istek anlamında kullanılabilir.
    desire (n) : arzu
    wish (n) : dilek
    want (n) : ihtiyaç
    urge (n) : dürtü
    impulse (n) : dürtü, ışık/radyo sinyali


    Urge (n) Collocations

    avoid urge : isteği önlemek
    experience urge : istek yaşamak
    feel urge : dürtü hissetmek
    fight urge : istek ile mücadele etmek
    have urge : dürtmek
    7 Örnek daha
    satisfy urge : dürtü yerine getirmek
    creative urge : yaratıcı dürtü
    human urge : insan dürtüsü
    overwhelming urge : çok kuvvetli/güçlü/ karşı konulmaz dürtü
    strong urge : güçlü dürtü
    sudden urge : ani dürtü
    violent urge : şiddetli dürtü
    Daha az gör

    Urge (n) Preposition Kullanımları

    urge for : ... dürtüsü