Compensate [Verb] İngilizce örnek cümle

Compensate sesli dinle

compensate (v)

The money will compensate the lost goods.

Bu para kayıp malları telafi edecektir.

The government compensated the farmers for the damage to the crops.

Hükümet, çiftçilere mahsullerin verdiği zararı tazmin etti.

azaltmak

They will compensate the inconvenience you went through.

Yaşadığınız rahatsızlığı telafi edeceklerdir.

I worked hard to compensate for the loss.

Kaybı telafi etmek için çok çalıştım.

Bu kelimeler, telafi etmek anlamında kullanılabilir.

compensate (v) : tazminat ödemek, telafi etmek
make up for (pv) : telafi etmek
offset (v) : dengelemek
balance (v) : dengelemek

compensate employee : çalışanın zararını tazmin etmek

compensate victim : kurbana tazminat ödemek

compensate adequately : yeterince telafi etmek

compensate partially : kısmen telafi etmek

compensate partly : kısmen telafi etmek

compensate properly : uygun biçimde tazminat ödemek

compensate with : ... ile telafi etmek

compensate for : …yı telafi etmek