Make up for [Phrasal verb] İngilizce örnek cümle

Make Up For sesli dinle

make up for (pv)

gidermek, ...yı karşılamak

I am ready to do anything to make up for the loss.

Kaybı telafi etmek için her şeyi yapmaya hazırım.

It is difficult to make up for wasted time.

Zaman kaybını telafi etmek zor.

Nothing will make up for his past mistakes.

Hiçbir şey geçmiş hatalarını telafi edemez.

Her genius makes up for her lack of experience.

Dehası, deneyim eksikliğini telafi ediyor.

What we lack in talent, we make up for with enthusiasm.

Beceri bakımından eksiğimizi coşkuyla telafi ediyoruz.

Bu kelimeler, telafi etmek anlamında kullanılabilir.

compensate (v) : tazminat ödemek, telafi etmek
make up for (pv) : telafi etmek
offset (v) : dengelemek
balance (v) : dengelemek

make up for shortcoming : eksiği/kusuru gidermek

make up for the lost time : yitirilen zamanı telafi etmek