assuage concern
:
endişeyi hafifletmek
cause concern
:
endişeye sebep olmak
cite concern
:
önemli olan
dismiss concern
:
endişeyi reddetmek
ease concern
:
endişeyi azaltmak
echo concern
:
kaygıyı tekrarlamak
express concern
:
endişeyi dile getirmek
feel concern
:
endişe hissetmek
heighten concern
:
endişeyi arttırmak
outweigh concern
:
endişeden ağır basmak
override concern
:
endişeyi hiçe saymak
show concern
:
endişeyi göstermek
understand concern
:
endişeyi anlamak
voice concern
:
endişeyi ifade etmek
chief concern
:
baş endişe
common concern
:
yaygın/ortak endişe
considerable concern
:
önemli endişe
deep concern
:
derin endişe
grave concern
:
büyük endişe
great concern
:
büyük endişe
growing concern
:
artan endişe
main concern
:
asıl endişe
major concern
:
büyük endişe
national concern
:
ulusal endişe
overriding concern
:
endişe verici
paramount concern
:
en önemli endişe
primary concern
:
temel sorun/endişe
public concern
:
kamu endişesi
serious concern
:
ciddi endişe
valid concern
:
geçerli endişe
widespread concern
:
yaygın endişe
ethical concern
:
etik kaygı
general concern
:
genel endişe
genuine concern
:
gerçek endişe
environmental concern
:
çevresel sorun
particular concern
:
özel ilgi
central concern
:
merkezi kaygı
raise concern
:
endişe uyandırmak
issue of concern
:
merak/endişe konusu
to be of concern
:
endişe kaynağı olmak
cause for concern
:
endişe kaynağı
safety concern
:
güvenlik endişesi
health concern
:
sağlık sorunu
Daha az gör