Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Confined ne demek?

Confined ne demek? Confined ne anlama gelir? Confined İngilizce örnek cümle. Confined eş anlamlıları.

    confined (adj)

    dar ve kapalı

    kapalı, dar

    Confine (adj) ingilizce örnek cümle

    The prisoners were confined to their cells after an inmate was found murdered.

    Bir mahkum öldürüldükten sonra mahkumlar hücrelerine kapatıldı.

    Confine (v) Collocations

    confined space : kapalı alan

    Confine (v) Preposition Kullanımları

    confined to : ... ile sınırlı
    confine (v)

    kısıtlamak

    sınırlandırmak

    Confine (v) ingilizce örnek cümle

    We should confine the discussion to the question at issue.

    Tartışmayı söz konusu soruyla sınırlandırmalıyız.

    Diabetics should confine themselves to sugar-free chocolate.

    Şeker hastaları kendilerini şekersiz çikolata ile sınırlamalıdır.

    kapatmak

    hapsetmek, tutmak

    Confine (v) ingilizce örnek cümle

    Firefighters managed to confine the fire to the living room.

    İtfaiye ekipleri, yangını oturma odası ile sınırlamayı başardı.

    Doctors are trying to confine the disease within the city.

    Doktorlar hastalığı şehir içinde tutmaya çalışıyor.

    Confine (v) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, belirli sınırlar içerisinde tutmak anlamında kullanılabilir.
    limit (v) : sınırlamak
    restrict (v) : sınırlamak
    constrain (v) : sınırlamak
    confine (v) : kısıtlamak, kapatmak


    Confine (v) Collocations

    confine entirely : tamamen sınırlamak
    confine essentially : gerçekte sınırlamak
    confine exclusively : münhasıran sınırlamak
    confine generally : genel olarak sınırla(ndır)mak
    confine hardly : zorlukla sınırlamak
    8 Örnek daha
    confine largely : büyük ölçüde sınırlamak
    confine mainly : esas olarak sınırlamak
    confine mostly : çoğunlukla sınırlamak
    confine primarily : öncelikle sınırlamak
    confine solely : sadece sınırlamak
    confine strictly : kesinlikle sınırlamak
    largely confined : büyük ölçüde sınırlandırılmış
    confined to bed : yatağa mahkum, yatalak
    Daha az gör

    Confine (v) Preposition Kullanımları

    confine to : …ile sınırlamak