Contrasting [Adjective] İngilizce örnek cümle

Contrasting sesli dinle

contrast (v)

kıyaslamak, birbiriyle karşılaştırmak

contrast beautifully : güzel bir şekilde kıyaslamak

contrast dramatically : dramatik olarak kıyaslamak

contrast favourably : uygun bir şekilde karşılaştırmak

contrast greatly : büyük ölçüde kıyaslamak

contrast markedly : önemli derecede kıyaslamak

contrast nicely : güzelce kıyaslamak

contrast oddly : garip bir şekilde kıyaslamak

contrast perfectly : mükemmel derecede karşılaştırmak

contrast sharply : keskin bir biçimde karşılamak

contrast starkly : katı bir şekilde kıyaslamak

contrast strikingly : çarpıcı bir şekilde kıyaslamak

contrast strongly : şiddetle kıyaslamak

contrast unfavourably : hoş olmayan bir şekilde karşılaştırmak

contrast vividly : canlı olarak kıyaslamak

contrast with : ... ile kıyaslamak

contrasting (adj)

farklı, kontrast, çelişen

Bu kelimeler, benzer olmayan şeyleri anlatırken kullanılabilir.

different (adj) : farklı
contrasting (adj) : zıtlık yaratan
disparate (adj) : tamamen farklı
dissimilar (adj) : farklı
unequal (adj) : eşit olmayan

contrasting colour : zıt renk

contrasting view : çelişen görüş