Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Delay ne demek?

Delay ne demek? Delay ne anlama gelir? Delay İngilizce örnek cümle. Delay eş anlamlıları.

    delay (v)

    ertelemek

    tecil etmek, sonraya bırakmak

    Delay (v) ingilizce örnek cümle

    The baseball game was delayed because of rain.

    Beyzbol maçı yağmur nedeniyle ertelendi.

    I delayed telling him about his uncle's death as long as I could.

    Ona amcasının ölümünü anlatmayı elimden geldiğince geciktirdim.

    geciktirmek

    ağırdan almak, aksatmak

    Delay (v) ingilizce örnek cümle

    The storm will delay the train.

    Fırtına treni geciktirecek.

    The train was delayed, so I could not arrive there on time.

    Tren gecikti, bu yüzden oraya zamanında varamadım.

    Delay (v) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, ertelemek anlamında kullanılabilir.
    postpone (v) : ertelemek
    delay (v) : ertelemek, geciktirmek
    put off (pv) : ertelemek, tiksindirmek
    adjourn (v) : ara vermek
    suspend (v) : askıya almak, uzaklaştırmak
    reschedule (v) : ileri tarihe almak
    shelve (v) : ertelemek, rafa kaldırmak


    Delay (n) Collocations

    delay announcement : gecikme duyuru
    delay arrival : gelişi geciktirmek
    delay decision : kararı ertelemek
    delay departure : kalkışı ertelemek
    delay development : gelişmeyi gciktirmek
    11 Örnek daha
    delay an election : seçimi ertelemek
    delay flight : uçuşu geciktirmek
    delay introduction : girişi ertelemek
    delay onset : başlangıcı geciktirmek
    delay return : gecikmiş dönüş
    delay deliberately : kasten geciktirmek
    delay indefinitely : süresiz olarak gecikmek
    delay significantly : önemli ölçüde geciktirmek
    delay slightly : biraz gecikmek
    delay substantially : önemli ölçüde gecikmek
    delay temporarily : geçici olarak ertelemek
    Daha az gör
    delay (n)

    erteleme

    rötar, geri kalma, gecikme

    Delay (n) ingilizce örnek cümle

    The delay made me late for my meeting.

    Gecikme, toplantıma geç kalmama neden oldu.

    Delay (n) Collocations

    delay may occur : gecikme olabilir
    avoid delay : gecikmeyi önlemek
    cause delay : gecikmeye sebep olmak
    experience delay : gecikme yaşamak
    brief delay : kısa gecikme
    11 Örnek daha
    costly delay : maliyetli gecikme
    inevitable delay : kaçınılmaz gecikme
    long delay : uzun gecikme
    slight delay : hafif gecikme
    unavoidable delay : kaçınılmaz gecikme
    unforeseen delay : beklenmedik gecikme
    unnecessary delay : gereksiz gecikme
    enormous delay : muazzam gecikme
    excessive delay : aşırı gecikme
    lead to delay : gecikmeye yol açmak
    time delay : gecikme, geride kalma
    Daha az gör

    Delay (n) Preposition Kullanımları

    delay in : ...da gecikme
    without delay : gecikmeden