Inhabit [Verb] İngilizce örnek cümle

Inhabit sesli dinle

inhabit (v)

ikamet etmek, oturmak, iskan etmek

Uzbekistan has been inhabited since about 2000 BC, first by Iranians.

Özbekistan, MÖ 2000'den beri, ilk olarak İranlılar tarafından iskan edilmektedir.

Uzbekistan has been inhabited since about 2000 BC.

Özbekistan, MÖ 2000'den beri yerleşim yeri olmuştur.

Only five of the Galapagos Islands are inhabited by people with an approximate population of 28,000.

Galapagos Adaları'ndan sadece beşi, yaklaşık 28.000 nüfusla insanlar tarafından iskan edilmiştir.

The region has never been inhabited by people.

Bölge hiçbir zaman insanlar tarafından iskan edilmedi.

Bu kelimeler; bir yerde ikamet etmek, yaşamak anlamında kullanılabilir.

live (v) : yaşamak
inhabit (v) : yaşamak
occupy (v) : yer kaplamak, işgal etmek
reside (v) : ikamet etmek
dwell (v) : ikamet etmek

Bu kelimeler; bir yerde yaşamak, ikamet etmek anlamında kullanılabilir.

live (v) : yaşamak
stay (v) : kalmak
dwell (v) : ikamet etmek
reside (v) : ikamet etmek
inhabit (v) : yaşamak
abide (v) : katlanmak, ikamet etmek

population may inhabit : nüfus yaşayabilir

inhabit an area : bir bölgede yaşamak

inhabit character : (film, hikaye vb. deki) karakteri yaşamak

inhabit earth : yeryüzünde yaşamak

inhabit habitat : doğal ortama/yaşam alanına yerleşmek

inhabit a region : bir bölgede yaşamak

inhabit world : dünyasında yaşamak