Interrupt [Verb] İngilizce örnek cümle

Interrupt sesli dinle

interrupt (v)

sözünü kesmek

Did I interrupt something important?

Önemli bir şeyi mi böldüm?

I was annoyed with him for interrupting me.

Sözümü kestiği için ona kızdım.

I hate to interrupt you, but I need to say something.

Sözünüzü kesmekten nefret ediyorum ama bir şey söylemem gerekiyor.

Extremely loud music interrupted their conversation.

Son derece yüksek sesli müzik konuşmalarını böldü.

Bu kelimeler; var olan bir düzeni, işleyişi, dengeyi bozmak anlamında kullanılabilir.

disrupt (v) : bozmak
interrupt (v) : araya girmek
upset (v) : üzmek, bozmak

bell may interrupt : çan (konuşmayı vb) kesebilir/bölebilir

interrupt sleep : uykuyu bölmek

interrupt abruptly : ansızın araya girmek

interrupt repeatedly : tekrar tekrar (sözünü) kesmek

interrupt rudely : kabaca bölmek/ kesmek

interrupt sharply : keskin bir şekilde kesmek

interrupt temporarily : geçici olarak bölmek

interrupt violently : şiddetle/hızla kesmek/sözünü kesmek

interrupt with : ... ile sözünü kesmek