Keep up with [Phrasal verb] İngilizce örnek cümle

Keep Up With sesli dinle

keep up with (pv)

hızına yetişmek, geri kalmamak, aynı düzeye gelmek

Because of inflation, salaries can't keep up with the high cost of living.

Enflasyon nedeniyle maaşlar, yüksek yaşam maliyetine ayak uyduramıyor.

You ought to read as many newspapers as you can so as to keep up with the times.

Zamana ayak uydurmak için olabildiğince çok gazete okumalısınız.

Bu kelimeler; bir çağa ayak uydurmak, son gelişmeleri takip etmek, geri kalmamak anlamında kullanılabilir.

keep up with (pv) : ayak uydurmak
catch up with (pv) : ayak uydurmak
keep pace with (pv) : hızına yetişmek
keep abreast of (pv) : çağı takip etmek

keep up with fashion : modaya ayak uydurmak

keep up with inflation : enflasyona ayak uydurmak

keep up with the technology : teknolojiye ayak uydurmak

keep up with the developments : gelişmeleri takip etmek

keep up with the times : çağa ayak uydurmak

keep up with demand : talebe ayak uydurmak