Labourer [Noun] İngilizce örnek cümle

Labourer sesli dinle

labourer (n)

emekçi, çalışan

He was taken on by a factory as a child labourer in the foundry shop.

Bir fabrika tarafından dökümhanede çocuk işçi olarak işe alındı.

Unfortunately, the actual number of child labourers in India goes un-detected.

Ne yazık ki, Hindistan'daki gerçek çocuk işçi sayısı tespit edilmiyor.

Bu kelimeler, bir yerde çalışan kişileri anlatmak için kullanılabilir.

worker (n) : işçi
employee (n) : çalışan
staff (n) : personel
labourer (n) : işçi

labourer may toil : işçi çok çalışabilir

labourer may work : işçi çalışabilir

employ labourer : ırgat çalıştırmak

agricultural labourer : tarım işçisi

casual labourer : gündelik işçi