Proclaim [Verb] İngilizce örnek cümle

Proclaim sesli dinle

proclaim (v)

beyan etmek, duyurmak, ilan etmek

The president proclaimed a state of emergency because of the impending hurricane.

Başkan, yaklaşan kasırga nedeniyle olağanüstü hal ilan etti.

Each ideology was proclaimed to be universal.

Her ideolojinin evrensel olduğu ilan edildi.

Bu kelimeler; duyurmak, ilan etmek anlamında kullanılabilir.

declare (v) : ilan etmek
announce (v) : duyurmak
state (v) : ifade etmek
proclaim (v) : bildirmek

banner may proclaim sth : pankart bir şeyi beyan edebilir

headline may proclaim : manşet ilan verebilir

sign may proclaim : işaret ilan edebilir

proclaim doctrine : doktrini ilan etmek/açıklamak

proclaim faith : inancı ilan etmek/açığa vurmak

proclaim gospel : İncil'i/Hristiyanlığın esaslarını açıklamak/ilan etmek

proclaim independence : bağımsızlık ilan etmek

proclaim innocence : suçsuzluğunu beyan etmek/açıklamak

proclaim king : kral ilan etmek

proclaim love : aşkı/sevgiyi ilan etmek

proclaim queen : kraliçe ilan etmek

proclaim republic : cumhuriyet ilan etmek

proclaim victory : zafer ilan etmek/iddia etmek

proclaim boldly : cesurca duyurmak

proclaim formally : resmi olarak ilan etmek

proclaim hereby : bunu yaparak ilan etmek

proclaim loudly : yüksek sesle ilan/beyan etmek

proclaim officially : resmi olarak beyan etmek

proclaim openly : açıkça ilan etmek

proclaim proudly : gururla ilan etmek

proclaim publicly : açıkça ilan etmek

proclaim repeatedly : çok kere beyan etmek

proclaim triumphantly : başarılı bir şekilde ilan etmek