Prosperous [Adjective] İngilizce örnek cümle

Prosperous sesli dinle

prosperous (adj)

varlıklı, refaha sahip, kalkınmış

By 1919, after Britain's victory in World War I, it came to its most prosperous period.

1919'da, Britanya'nın Birinci Dünya Savaşı'ndaki zaferinden sonra, en zengin dönemine ulaştı.

Bu kelimeler; çok fazla parası, malı, mülkü olan kişileri anlatmak için kullanılabilir.

rich (adj) : zengin
wealthy (adj) : zengin
prosperous (adj) : zengin
affluent (adj) : varlıklı, bol
well off (adj) : ,

newly prosperous : yeni müreffeh

once prosperous : bir zamanlar müreffeh

relatively prosperous : nispeten müreffeh

economically prosperous : ekonomik olarak müreffeh

extremely prosperous : son derece başarılı

fairly prosperous : Oldukça müreffeh

formerly prosperous : eskiden zengin

prosperous economy : müreffeh ekonomi

prosperous future : refah gelecek

prosperous merchant : müreffeh tüccar

prosperous nation : müreffeh millet

prosperous region : müreffeh bölge

prosperous suburb : müreffeh banliyösü

become prosperous : müreffeh olmak

grow prosperous : müreffeh büyümek

remain prosperous : müreffeh kalmak

seem prosperous : müreffeh görünmek

prosperous life : müreffeh hayat