![Rich [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Rich [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Rich ne demek?
Rich ne demek? Rich ne anlama gelir? Rich İngilizce örnek cümle. Rich eş anlamlıları.
rich
(adj)
zengin
varlıklıRich (adj) ingilizce örnek cümle
Kelp is rich in vitamins and trace elements.
Kelp vitaminler ve eser elementler bakımından zengindir.
The city is relatively rich in mineral resources.
Şehir mineral kaynakları bakımından nispeten zengindir.
Rich (adj) Eş anlamlıları
Bu kelimeler; çok fazla parası, malı, mülkü olan kişileri anlatmak için kullanılabilir.
rich
(adj)
: zengin
wealthy (adj) : zengin
prosperous (adj) : zengin
affluent (adj) : varlıklı, bol
well off (adj) : ,
wealthy (adj) : zengin
prosperous (adj) : zengin
affluent (adj) : varlıklı, bol
well off (adj) : ,
Rich (adj) Collocations
culturally rich
:
kültürel açıdan zengin
immensely rich
:
son derece zengin
incredibly rich
:
inanılmaz derecede zengin
newly rich
:
yeni/son zamanlarda zengin
particularly rich
:
özellikle zengin
102 Örnek daha
potentially rich
:
potansiyel olarak zengin
quite rich
:
oldukça zengin
relatively rich
:
nispeten zengin
seriously rich
:
ciddi derecede zengin
unusually rich
:
alışılmadık derecede zengin
wonderfully rich
:
çok zengin
enormously rich
:
muazzam/aşırı derecede zengin
especially rich
:
özellikle zengin
exceptionally rich
:
olağanüstü zengin
extraordinarily rich
:
olağanüstü zengin
extremely rich
:
oldukça zengin
fabulously rich
:
inanılmaz derecede zengin
fairly rich
:
oldukça zengin
filthy rich
:
çok zengin, para babası
stinking rich
:
çok zengin
rich abundance
:
zengin bolluk
rich archive
:
zengin/geniş/büyük arşiv
rich aroma
:
zengin aroma
rich array
:
zengin/inanılmaz/şaşırtıcı sergi
rich assortment
:
zengin karışım/çeşit
rich baritone
:
zengin/hoş bariton
rich businessman
:
zengin iş adamı
rich businesswoman
:
zengin iş kadını
rich cake
:
zengin kek
rich chestnut
:
pürüzsüz ve parlak kestane
rich collection
:
zengin/eşsiz/büyüleyici koleksiyon
rich colour
:
yoğun/güçlü/zengin renk
rich content
:
zengin içerik
rich country
:
zengin ülke
rich crimson
:
koyu kırmızı
rich deposit
:
zengin tortu/tabaka
rich description
:
zengin/canlı tasvir
rich dessert
:
zengin tatlı
rich district
:
zengin bölge
rich diversity
:
zengin/geniş/büyük çeşitlilik
rich dividend
:
zengin/büyük miktarda kâr payı
rich earth
:
zengin toprak
rich experience
:
zengin deneyim
rich fabric
:
güzel/lüks kumaş
rich family
:
zengin aile
rich fare
:
zengin ücret
rich farmer
:
zengin çiftçi
rich flavour
:
zengin lezzet
rich folk
:
zengin halk
rich food
:
zengin/yüksek kalorili yemek/yiyecek
rich glow
:
zengin yumuşak hoş ışık
rich harvest
:
bol hasat
rich heritage
:
zengin/muhteşem miras
rich history
:
zengin tarih
rich imagination
:
zengin/yaratıcı hayal gücü
rich industrialist
:
zengin sanayici
rich kid
:
zengin çocuk/genç
rich land
:
verimli arazi
rich laugh
:
derin/zengin gülme
rich lawyer
:
zengin avukat
rich legacy
:
zengin/büyük miras
rich man
:
zengin adam
rich merchant
:
zengin tüccar
rich mix
:
zengin/geniş karışım
rich mixture
:
zengin karışım
rich nation
:
zengin ulus
rich ore
:
zengin cevher
rich parent
:
zengin ebeveyn
rich past
:
zengin geçmiş
rich people
:
zengin insanlar
rich person
:
zengin insan
rich purple
:
koyu mor
rich red
:
koyu kırmızı
rich region
:
zengin bölge
rich repertoire
:
zengin repertuvar
rich resource
:
zengin kaynak
rich reward
:
büyük ödül
rich robe
:
zengin bornoz
rich sauce
:
zengin/baharatlı sos
rich scent
:
güçlü/ağır koku
rich seam
:
zengin maden damarı
rich shade
:
koyu ton
rich silk
:
zengin ipek
rich smell
:
keskin/güçlü koku
rich soil
:
zengin/verimli toprak
rich source
:
zengin kaynak
rich suburb
:
zengin dış mahalle
rich taste
:
güçlü tat/beğeni
rich texture
:
zengin doku
rich tone
:
zengin/sıcak ton
rich tradition
:
zengin gelenek
rich uncle
:
zengin amca
rich variety
:
zengin/büyük/inanılmaz çeşitlilik
rich vein
:
zengin tarz/kalite
rich velvet
:
lüks kadife
rich vocabulary
:
zengin kelime hazinesi
rich voice
:
yumuşak/zengin ses
rich widow
:
zengin dul
rich world
:
zengin/gelişmiş dünya (parçası)
become rich
:
zengin olmak
feel rich
:
zengin hissetmek
get rich
:
zengin olmak
grow rich
:
zenginleşmek
look rich
:
zengin görünmek
make sb rich
:
zenginleştirmek
rich supply
:
zengin kaynak
rich biodiversity
:
zengin biyoçeşitlilik
Daha az gör
Rich (adj) Preposition Kullanımları
rich in
:
...bakımından zengin
Rich ile Bağlantılı Kelimeler
Yükleniyor...
