Puzzled [Adjective] İngilizce örnek cümle

Puzzled sesli dinle

puzzle (v)

şaşırtmak

Bu kelimeler, kafasını karıştırmak anlamında kullanılabilir.

confuse (v) : kafasını karıştırmak
puzzle (v) : kafasını karıştırmak
perplex (v) : kafa karıştırmak
bewilder (v) : şaşırtmak
baffle (v) : afallatmak

puzzle observer : gözlemcinin kafasını karıştırmak, gözlemciyi şaşırtmak

puzzled (adj)

şaşırmış, afallamış

She looked puzzled at the abrupt question posed by a reporter.

Bir muhabirin sorduğu ani soru karşısında şaşkın görünüyordu.

Bu kelimeler, kafası karışık anlamında kullanılabilir.

confused (adj) : kafası karışık
puzzled (adj) : şaşkın
baffled (adj) : afallamış
bewildered (adj) : şaşkın
perplexed (adj) : kafası karışmış

completely puzzled : tamamen şaşkın

slightly puzzled : biraz şaşkın

extremely puzzled : son derece şaşırmış

puzzled at : ...ya şaşırmış

puzzled by : ...e şaşırmak