Refrain [Noun] İngilizce örnek cümle

Refrain sesli dinle

refrain (v)

sakınmak, kendini tutmak, geri durmak

My physician advised me to refrain from alcohol for the time being.

Doktorum şu anda alkolden uzak durmamı tavsiye etti.

We agreed to refrain from smoking while we are at work.

İşteyken sigara içmemeye karar verdik.

Bu kelimeler, bir şeyden uzak durmak, kaçınmak anlamında kullanılabilir.

avoid (v) : kaçınmak
stay away (pv) : uzak durmak
abstain (v) : uzak durmak, çekimser kalmak
refrain (v) : kaçınmak
shun (v) : kaç(ın)mak, göz ardı etmek

refrain deliberately : kasten kaçınmak

refrain from : …dan kaçınmak

refrain (n)

sürekli tekrarlanan bölüm veya söz, kavuştak

çok sık tekrarlanan söz

refrain may go : nakarat devam edebilir

repeat refrain : nakaratı tekrarlamak

common refrain : yaygın/sıradan nakarat