Uncertainty [Noun] İngilizce örnek cümle

Uncertainty sesli dinle

uncertainty (n)

kesin olmama

The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character.

Hava durumu hakkındaki belirsizliğin İngilizlerin karakteri üzerinde kesin bir etkisi oldu.

Bu kelimeler, şüphe anlamında kullanılabilir.

doubt (n) : şüphe
question (n) : soru, şüphe
uncertainty (n) : belirsizlik
suspicion (n) : şüphe

uncertainty may exist : belirsizlik var olabilir

uncertainty may remain : belirsizlik devam edebilir

uncertainty may surround : belirsizlik kuşatabilir

add uncertainty : belirsizlik eklemek

cause uncertainty : belirsizliğe sebep olmak

face uncertainty : belirsizlikle karşılaşmak

introduce uncertainty : belirsizliği tanıtmak

resolve uncertainty : belirsizliği gidermek

growing uncertainty : artan belirsizlik

political uncertainty : siyasal belirsizlik

scientific uncertainty : bilimsel belirsizlik

economic uncertainty : ekonomik belirsizlik

continuing uncertainty : devam eden belirsizlik

lead to uncertainty : belirsizliğe yol açmak

uncertainty as to : belirsizlik

uncertainty in : ...-de belirsizlik

uncertainty regarding : ... ile ilgili belirsizlik

uncertainty about : ...hakkında belirsizlik

uncertainty over : ... konuda belirsizlik