Withstand [Verb] İngilizce örnek cümle

Withstand sesli dinle

withstand (v)

karşı koymak

My house is designed to withstand an earthquake.

Evim bir depreme dayanacak şekilde tasarlandı.

Ductile metals such as steel or aluminum have high elastic limits and can withstand a great deal of strain before breaking.

Çelik veya alüminyum gibi esnek metallerin yüksek elastik limitleri vardır ve kırılmadan önce büyük bir gerilime dayanabilirler.

Bu kelimeler; dayanmak, direnmek anlamında kullanılabilir.

resist (v) : direnmek
withstand (v) : dayanmak
tolerate (v) : katlanmak
stand (v) : ayakta durmak, tahammül etmek
stand up to (pv) : karşı koymak

withstand assault : saldırıya karşı koymak

withstand attack : saldırıya karşı koymak

withstand barrage : yaylım ateşine dayanmak

withstand bombardment : bombardımana dayanmak

withstand challenge : engele karşı koymak

withstand cross-examination : çapraz incelemeye(sorgu) karşı koymak

withstand drought : kuraklığa dayanmak

withstand earthquake : depreme dayanmak

withstand heat : ısıya dayanmak

withstand impact : etkiye dayanmak/karşı koymak

withstand onslaught : saldırıya dayanmak

withstand pain : acıya/ağrıya dayanmak

withstand pressure : basınca/baskıya dayanmak

withstand rigour : zorluğa/kötü koşullara dayanmak

withstand scrutiny : incelemeye dayanmak

withstand siege : kuşatmaya dayanmak

withstand stress : strese dayanmak

withstand temperature : sıcaklığa dayanmak

withstand wear : aşınmaya dayanmak

withstand wind : rüzgara dayanmak