Tolerate [Verb] İngilizce örnek cümle

Tolerate sesli dinle

tolerate (v)

hoş görmek, tolere etmek, tahammül etmek

I cannot tolerate watching the same movie on and again.

Aynı filmi tekrar tekrar izlemeye tahammülüm yok.

Camels are much better than us at tolerating hot weather.

Develer, sıcak havaya dayanmakta bizden çok daha iyidir.

Bu kelimeler; dayanmak, direnmek anlamında kullanılabilir.

resist (v) : direnmek
withstand (v) : dayanmak
tolerate (v) : katlanmak
stand (v) : ayakta durmak, tahammül etmek
stand up to (pv) : karşı koymak

Bu kelimeler; tahammül etmek, dayanmak anlamında kullanılabilir.

bear (v) : tahammül etmek, taşımak, doğurmak
put up with (pv) : katlanmak
tolerate (v) : katlanmak
stomach (v) : tahammül etmek
swallow (v) : yutmak, kabullenmek
endure (v) : dayanmak
reconcile oneself to (pv) : kabullenmek
abide (v) : katlanmak, ikamet etmek

tolerate disorder : bozukluğa tahammül etmek

tolerate drought : kuraklığa dayanmak

tolerate failure : başarısızlığa katlanmak/dayanmak

tolerate incompetence : yetersizliği tolere etmek

tolerate interference : müdahleyi tolere etmek

tolerate readily : kolayca tolere etmek

tolerate widely : yaygın şekilde katlanmak/hoşgörmek