Swallow [Noun] İngilizce örnek cümle

Swallow sesli dinle

swallow (v)

yemek, yutkunmak, kabullenmek, kanmak

Because I'm a bad swimmer, I often go under and swallow a lot of water.

Kötü bir yüzücü olduğum için sık sık su altına girip çokça su yutarım.

The soreness in her throat made swallowing extremely painful.

Boğazındaki ağrı yutkunmasını son derece acı verici hale getirdi.

You must swallow your food to consume it.

Yiyeceklerinizi tüketmek için yutmalısınız.

Food should be chewed before being swallowed.

Yiyecekler yutulmadan önce çiğnenmelidir.

inanmak, kanmak, yutmak, aldanmak

He couldn't swallow the idea of living without her.

Onsuz yaşama fikrini kabullenemiyordu.

Bu kelimeler; yemek, tüketmek anlamında kullanılabilir.

eat (v) : yemek
have (v) : sahip olmak, yemek/içmek
consume (v) : tüketmek
swallow (v) : yutmak, kabullenmek
ingest (v) : yutmak
devour (v) : yalayıp yutmak, bir solukta okumak

Bu kelimeler; tahammül etmek, dayanmak anlamında kullanılabilir.

bear (v) : tahammül etmek, taşımak, doğurmak
put up with (pv) : katlanmak
tolerate (v) : katlanmak
stomach (v) : tahammül etmek
swallow (v) : yutmak, kabullenmek
endure (v) : dayanmak
reconcile oneself to (pv) : kabullenmek
abide (v) : katlanmak, ikamet etmek

darkness may swallow : karanlık yutabilir

swallow bait : yemi|zokayı yutmak

swallow disappointment : hayal kırıklığını belli etmemek

swallow a pill : hap yutmak

swallow accidentally : kazara yutmak

swallow easily : kolayca yutmak

swallow nervously : endişeyle yutmak

swallow (n)