Zone [Noun] İngilizce örnek cümle

Zone sesli dinle

zone (v)

bir yeri belli bir faaliyet için ayırmak

zone (n)

bölge

kuşak, alan, saha

Zone (n) ingilizce örnek cümle

If you park in a loading zone, you will probably get a ticket.

Yükleme alanına park ederseniz, muhtemelen ceza alırsınız.

Zone (n) Eş anlamlıları

Bu kelimeler, bölge anlamında kullanılabilir.

area (n) : bölge, yüz ölçümü
region (n) : bölge
district (n) : bölge
zone (n) : bölge

enforce zone : zorlama bölgesi

autonomous zone : özerk bölge

central zone : merkezi bölge

industrial zone : sanayi bölgesi

military zone : askeri bölge

19 Örnek daha

neutral zone : tarafsız Bölge

northern zone : kuzey bölgesi

pedestrian zone : araç trafiğine kapalı bölge

temperate zone : ılıman bölge

transitional zone : geçiş bölgesi

tropical zone : tropikal bölge

dead zone : ölü bölge

smoke-free zone : sigara içilmeyen bölge

major zone : ana bölge

disaster zone : afet bölgesi

earthquake zone : deprem bölgesi

earthquake survivor : depremzede

residential zone : yerleşim bölgesi

fault zone : fay kuşağı

comfort zone : konfor alanı

war zone : savaş alanı

buffer zone : tampon bölge

danger zone : tehlike bölgesi

exclusion zone : yasak bölge

Daha az gör

in the zone : bölgede

zone between : ... arasındaki bölge

within a zone : bir bölge içinde

Zone ile Bağlantılı Kelimeler

time zone

MÜŞTERİ HİZMETLERİ 0 (850) 532 74 74

WHATSAPP YARDIM 0 (532) 365 01 08

Zone ne demek?

Zone ne demek? Zone ne anlama gelir? Zone İngilizce örnek cümle. Zone eş anlamlıları.