Yükleniyor...
remzihoca online dersler

Advance ne demek?

Advance ne demek? Advance ne anlama gelir? Advance İngilizce örnek cümle. Advance eş anlamlıları.

    advance (v)

    ilerlemek

    geliştirmek, ileri gitmek, ilerletmek

    Advance (v) ingilizce örnek cümle

    The troops advanced until reaching enemy lines.

    Birlikler düşman hattına ulaşana kadar ilerledi.

    He was advanced to the rank of general.

    General rütbesine yükseltildi.

    Advance (adj) Collocations

    army may advance : ordu ilerleyebilir
    rebel may advance : isyancı ilerleyebilir
    tank may advance : tank ilerleyebilir
    technology may advance : teknoloji ilerleyebilir
    troops may advance : birlikler ilerleyebilir
    24 Örnek daha
    advance agenda : gündemi ilerletmek
    advance argument : iddiayı geliştirmek
    advance career : kariyeri ilerletmek
    advance cause : amaca yürümek
    advance concept : kavramı geliştirmek
    advance explanation : açıklamayı geliştirmek
    advance frontier : sınırı genişletmek
    advance interest : çıkarına ilerlemek/hareket etmek
    advance knowledge : bilgiyi ilerletmek
    advance plot : konuyu ilerletmek
    advance profession : mesleği geliştirmek
    advance proposition : düşünceyi geliştirmek
    advance science : bilimi ilerletmek
    advance theory : teoriyi geliştirmek
    advance thesis : iddiayı geliştirmek
    advance understanding : kavrayışı ilerletmek
    advance view : bakışı geliştirmek
    advance cautiously : dikkatlice ilerlemek
    advance considerably : önemli ölçüde ilerlemek
    advance greatly : büyük ölçüde ilerlemek
    advance quickly : çabuk ilerlemek
    advance rapidly : hızla ilerlemek
    advance significantly : önemli ölçüde ilerlemek
    advance slowly : yavaşça ilerlemek
    Daha az gör

    Advance (adj) Preposition Kullanımları

    advance to : …ya ilerlemek
    advance towards : ...ya doğru ilerlemek
    advance (n)

    ilerleme

    gelişme, ilerleyiş, artış

    Advance (n) ingilizce örnek cümle

    Technological advances lead the culture of today’s young people.

    Teknolojik gelişmeler günümüz gençlerinin kültürüne öncülük ediyor.

    Advances in technology have improved our lives in many ways.

    Teknolojideki ilerlemeler hayatımızı birçok yönden iyileştirdi.

    avans

    Advance (n) ingilizce örnek cümle

    He got a cash advance to help a friend, then a loan for a car.

    Bir arkadaşına yardım etmek için nakit avans aldı, sonra bir araba kredisi aldı.

    Can I get an advance on my salary?

    Maaşıma mahsuben avans alabilir miyim?

    Advance (n) Eş anlamlıları

    Bu kelimeler, gelişme anlamında kullanılabilir.
    improvement (n) : gelişme
    advance (n) : ilerleme, avans
    progress (n) : ilerleme
    enhancement (n) : gelişme
    amendment (n) : düzeltme


    Advance (adj) Collocations

    get advance : avans almak
    give advance : avans vermek
    halt advance : ilerlemeyi durdurmak
    make advance : gelişme göstermek, ileri harekette bulunmak
    order advance : ilerleme istemek
    36 Örnek daha
    pay advance : avans ödemek
    receive advance : avans almak
    resist advance : ilerlemeye karşı durmak
    stop advance : ilerlemeyi durdurmak
    Allied advance : Müttefik ilerleme
    amorous advance : aşk ilerlemesi
    big advance : büyük ilerleme
    considerable advance : önemli ilerleme
    German advance : Alman ilerlemesi
    great advance : büyük ilerleme
    important advance : önemli ilerleme
    large advance : büyük avans
    major advance : büyük gelişme
    medical advance : tıbbi ilerleme
    political advance : politik ilerleme
    rapid advance : hızlı ilerleme
    recent advance : son zamanlardaki ilerleme
    remarkable advance : kayda değer ilerleme
    scientific advance : bilimsel ilerleme
    sexual advance : cinsel gelişme
    significant advance : önemli ilerleme
    social advance : sosyal avans
    spectacular advance : muhteşem avans
    steady advance : istikrarlı ilerleme
    substantial advance : önemli ilerleme
    technical advance : teknik ilerleme
    technological advances : teknolojik gelişmeler
    theoretical advance : teorik ilerleme
    tremendous advance : muazzam ilerleme
    dramatic advance : dramatik ilerleme
    economic advance : ekonomik ilerleme
    enormous advance : muazzam ilerleme
    educational advance : eğitimsel ilerleme
    cash advance : nakit avans
    notable advance : kayda değer ilerleme
    accept in advance : baştan kabul etmek
    Daha az gör

    Advance (adj) Preposition Kullanımları

    advance in : ...da ilerleme
    advance of : ...nın ilerlemesi/gelişmesi
    in advance : önceden
    advance (adj)

    ön

    önceden olan

    Advance (adj) Collocations

    advance booking : erken rezervasyon
    advance copy : ön kopya
    advance directive : ön direktif
    advance guard : öncü birlik
    advance notice : önceden haber verme
    11 Örnek daha
    advance notification : ön bildirim
    advance order : önceden sipariş
    advance party : avans partisi
    advance payment : avans ödemesi
    advance planning : önceden planlama
    advance preparation : avans hazırlığı
    advance publicity : önceden tanıtım
    advance purchase : peşin alım
    advance registration : avans kaydı
    advance ticket : önceden bilet
    advance warning : avans uyarısı
    Daha az gör