![Convenient [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_blue.svg){kind=logo}
![Convenient [Adjective] İngilizce örnek cümle - Remzi Hoca](assets/front/img/logo_white.svg){kind=logo}
Popüler Sonuçlar
sonuçlar yükleniyor...
Arama Sonucu Bulunamadı.
Aradığınız kelime için bir içeriğimiz bulunmamaktadır. Lütfen Başka bir arama yaparak devam edin.
Convenient ne demek?
Convenient ne demek? Convenient ne anlama gelir? Convenient İngilizce örnek cümle. Convenient eş anlamlıları.
convenient
(adj)
uygun
müsait, tamConvenient (adj) ingilizce örnek cümle
Tomorrow is convenient for me to call on you.
Yarın seni aramak benim için uygun.
yakın
ulaşımı kolay, elverişliConvenient (adj) ingilizce örnek cümle
The supermarket is just across the street, so it is very convenient for our house.
Süpermarket caddenin hemen karşısında, bu yüzden evimize çok yakın.
Convenient (adj) Eş anlamlıları
Bu kelimeler, belirli bir amaç için uygun olan şeyleri anlatırken kullanılabilir.
suitable
(adj)
: uygun
appropriate (adj) : uygun
convenient (adj) : uygun, yakın
right (adj) : doğru, haklı, sağ, uygun
good (adj) : iyi
fitting (adj) : uygun
apt (adj) : eğilimli, uygun, yatkın
appropriate (adj) : uygun
convenient (adj) : uygun, yakın
right (adj) : doğru, haklı, sağ, uygun
good (adj) : iyi
fitting (adj) : uygun
apt (adj) : eğilimli, uygun, yatkın
Convenient (adj) Collocations
highly convenient
:
son derece uygun
mutually convenient
:
karşılıklı olarak uygun
politically convenient
:
siyasi olarak uygun
extremely convenient
:
oldukça uygun
fairly convenient
:
oldukça uygun
19 Örnek daha
convenient excuse
:
uygun bahane
convenient explanation
:
uygun açıklama
convenient location
:
uygun konum
convenient means
:
uygun yöntem
convenient myth
:
uygun söylence/efsane
convenient parking
:
uygun araç parkı
convenient place
:
uygun yer
convenient route
:
uygun/kolay yol/rota
convenient scapegoat
:
uygun günah keçisi
convenient shorthand
:
uygun stenografi
convenient size
:
uygun büyüklük
convenient spot
:
uygun yer
convenient starting point
:
uygun başlangıç noktası
convenient timing
:
uygun zamanlama
convenient way
:
uygun yol/yöntem
find sth convenient
:
uygun bulmak
make sth convenient
:
uygun yapmak
prove convenient
:
uygun olmak
seem convenient
:
uygun gibi görünmek
Daha az gör
Convenient (adj) Preposition Kullanımları
convenient for
:
... için uygun
convenient to
:
...-e uygun
Yükleniyor...
