cause damage
:
zarara sebep olmak
claim damage
:
hasarı/zararı talep etmek
do damage
:
zarar vermek
inflict damage
:
hasar vermek
limit damage
:
hasarı sınırlandırmak
minimize damage
:
hasarı en aza indirmek
pay damage
:
zararı karşılamak/ödemek
receive damage
:
hasar almak
reduce damage
:
hasarı azaltmak
repair damage
:
hasarı onarmak
seek damage
:
hasar aramak
suffer damage
:
hasara uğramak
sustain damage
:
hasarı sürdürmek
accidental damage
:
kazara zarar
great damage
:
büyük hasar
heavy damage
:
ağır hasar
irreparable damage
:
onarılamaz hasar
irreversible damage
:
geri dönüşü olmayan hasar
massive damage
:
büyük hasar
permanent damage
:
kalıcı hasar
serious damage
:
ciddi hasar
severe damage
:
ciddi hasar
significant damage
:
önemli hasar
slight damage
:
hafif hasar
structural damage
:
yapısal hasar
substantial damage
:
önemli hasar
widespread damage
:
geniş çapta hasar
enormous damage
:
büyük hasar
extensive damage
:
geniş çaplı hasar
environmental damage
:
çevresel zarar
tissue damage
:
doku hasarı/zedelenmesi
fire damage
:
yangın hasarı
brain damage
:
beyin hasarı
lung damage
:
akciğer hasarı
liver damage
:
karaciğer hasarı
earthquake damage
:
deprem hasarı
compensatory damage
:
zararı karşılayan tazminat
Daha az gör