Ensuing [Adjective] İngilizce örnek cümle

Ensuing sesli dinle

ensue (v)

beraberinde getirmek

argument may ensue : tartışma/iddia ortaya çıkabilir

battle may ensue : savaş ortaya çıkabilir

chaos may ensue : kaos ortaya çıkabilir

complication may ensue : komplikasyon ortaya çıkabilir

consequence may ensue : sonuç ortaya çıkabilir

disaster may ensue : felaket ortaya çıkabilir

discussion may ensue : tartışma ortaya çıkabilir

fight may ensue : kavga/savaş ortaya çıkabilir

fighting may ensue : kavga/mücadele ortaya çıkabilir

panic may ensue : panik ortaya çıkabilir

riot may ensue : isyan ortaya çıkabilir

scuffle may ensue : kavga ortaya çıkabilir

silence may ensue : sessizlik ortaya çıkabilir/meydana gelebilir

struggle may ensue : savaş ortaya çıkabilir/olabilir

wrangle may ensue : kavga ortaya çıkabilir

ensuing (adj)

Bu kelimeler; sonraki, takip eden, sonrasında gelen/oluşan anlamında kullanılabilir.

following (adj) : ertesi
next (adj) : sonraki
succeeding (adj) : sonraki
subsequent (adj) : sonraki
ensuing (adj) : sonradan gelen
resulting (adj) : sonuçta oluşan
consequent (adj) : bir şeyin sonucunda olan

ensuing decade : sonraki on yıl

ensuing month : sonraki ay

ensuing year : sonraki yıl